Tekin Deniz
"sesini duydum" diyorum
bir kapı açılıyor ensende
çocuksun
saçlarından biliyor gizini annen
baban
sırrını
tırnaklarının arasına sıkışan dünyadan anlıyor
bak
"yanına geldim" diyorum işte
boğazıma bir bıçak dayanıyor
anlamıyor musun?
seni dizlerindeki ağrıdan anlıyor yollar...
sen en iyisi beni burada bırak
ben o köprüleri çoktan geçtim
o sular
o geyikler
o yağmurlar
o ormanlar
çok çok arkamızda kaldı
beni bırak
beni bırak
sen en iyisi kendini anlat
Gönül Çalımlı
çöl daha iyi
yüzünün bereketli yokluğunda
anlattığını anlayamadım affet
affet sesinin haritası yoktu
kayboldum ses tellerinin arasında
burası Çukurova
Çukur
Ova'larımızda beyaz atların deli taylarına sarıldık
buralar hep sıçak avuçlarımızda bembeyaz pamuk kozası
insanlar Taş köprü
üşümelerimiz hep içerden dem vurdu
ya da belkide kış yüreğinin içinde bir kafes besledi
tam soruyordum
bir muhattabını bulamadım dilimin
Peki ya sen!
madem gidecektin
neden o kadar güzeldin?
yani neden o kadar güzel geldin?
dedi ya Mevlana dostuna;
'' Ey harama bulaşan bu gözüm
güzelliğinin hırsızı oldu
ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun işte
etme.''seydin
seyrine dayanmazdı buğulu çocukluğum
hangi zaman içinde bilmiyorum
''böyle kentlerden birinde bir deli
şöyle fırtına gibi severmiş
öyle severmiş ki sevdiği için ağlamayı'' varmış
varmış ta benim elimde
binlerce cevapsız soru kalırmış
yüzüme kapatılmış yüzlerce telefon var.
yüzüme kar yağsa annem tanımaz ki karı
babam o büyük sırrın mucizesini
ancak yüzünün kanadığından tanır
şimdi mümkün mü bu yani nefes almadan?
sadece vererek ne kadar koşabilir bir insan?
hem de boylu boyunca bir yokluğun içinde?
benim orada şimdi hissettiğim
diz ağrısı yaratan o yolların sonu
ki kızıl gün batımına karışan saç tellerimin
o hicaz Akdeniz manzarası..
Tekin Deniz
sen hiç beyaz ve güzel atları sevdin mi?
Bingöl dolaylarında
sapanı kırık bir çocuğun aklında?
ya da ne bileyim hayat bu
öyle durduk yere
gittin mi hiç bir askerin zoruna
bir delinin gücüne?
ah yüzündeki esmerlikte bir kızıllık var yine bir kızıllık
yorgun
asi
ve tutkulu bir kızıllık
korkma korkma söyle
yine sesinde
kimlerin canına kıyıyorsun?
bana değil
git bunları kavruk yüzlü
kavruk tenli esmer çocuklarına söyle
"bugün sesimizde çalan o davul
yarın penceremizde doğacak güneş olacaktır" -de
şimdi git ve bildiğin en büyük huzurun yanında uyu
herkese ve her şeye rağmen asla kaybetme
içindeki o güzel
bembeyaz yaşayabilme umudunu...
Tekin Deniz & Gönül Çalımlı
Gönül ÇalımlıKayıt Tarihi : 11.2.2013 01:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!