İstanbul’da Cağaloğlu’nda
Bir çay içimi molada
O küçük kitapçıda
Gözlerim takılı kaldı saçlarında
Bütün kitaplar masum duruyor raflarda
Suçlu, saçların ve gözlerim
Bu gün ikisi de firarda
İstanbul ve sen
Gizemli şehir, gizemli kadın
Kim bilir kaç gönülde yaralar açtın
Kiminin kaderi yakmak, kiminin yanmak
Herkes payını alır bu şehirde
Bir tek yaşanmış aşklar kalır geride
İlahi bir güzellik
İstanbul’da ve sende
Aynı menbadan su içmek isterim ben de
Şehirlerin ve kadınların anası
Aşkların ve sevdaların yuvası
Naçar kalmış hasretlerin rüyası
İstanbul’um, kadınım
Saçların kıvrım kıvrım, lüle lüle
Dökülürken beline
Gözlerim kapıldı bir sevda seline
Seni ölümüne sevmek yerine
Yanmayı tercih ettim derinden derine
Varsın olmasın günaydınlar,
İyi akşamlar
Atarım kendimi boşluğa
Beni yalnızlık sarar
Yalnız dünyaların insanıyım ben
Olmasın bende aşklar sevdalar
Yeter ki kırılmasın onurum
Vakur olayım ayak basılmamış
Dağlar kadar.
Kayıt Tarihi : 2.1.2018 09:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)