Ey gönül,
Rahmet bulmaz, çöller gibi kurursun.
Bir ney bulsan, çalar çalar inlersin.
Yari görsen, koşar koşar gelirsin.
Hele! , Yunus niye yandı aşk için.
Burası Anadolu
Toprakla tanışmış, tohum burda
Burda pişirilmiş ilk ekmek
Burda ekilmiş sevdanın Aslıları,Şirinleri
Ferhat dağları burda delmiş.
Burda başlamış zaman
Gökyüzünde tek renk gökkuşağı.
Bir dalga vuruyor faleze, köpük yok.
Bir martı geçiyor altından renksiz
Bakıyorum hayatın hiçbir tadı yok
Ne seven yanıyor artık, sevdiği için.
Bende kalsın, kanadı kırık kuşlar
Bende kalsın, uçamayanlar
Başka mevsime,varamayanlar.
Bende kalsın,yaralı turnalar.
Ah bu kuşlar …….
Bu şehrin sokakları
Ihlamur kokunca.
Sen düşersin yüreğime.
Bir cemre tadında.
Sen kokarsın her sokakta.
Sen esersin yüreğimde.
Seni içmek istedim
Bir dağ pınarında
Yarpuz bağlamış suyundan
Su İçtiğim gibi
Kana kana
Bir Cuma günü gitmiştin.
Poyrazın hırçınlığına inat
Buz gibi bir havada
Ellerin cebinde
Karanlığa saplanarak
Çekip gitmiştin
Leyla’nın çölündeyim
Aşkın kızıl gülleri yok
Nergizler, zambaklarda yok
Çatlamış dudaklarım Topraklar çorak,su yok
Seraplar görüyorum Turnalar uçuyor üstümden
Selam söylüyorum
Hadi nerdesin?
Gel artık.
Gel de yakalım bu şehri.
Denizini benzin yapalım.
Dökelim üstüne üstüne...
Acımadan gözlerine
Lacivert karanlığında bir gece,
Kızıl bir deniz kıyısındayım.
Etrafımda ateşten kelebekler uçuyor…
Hafiften tuz kokulu bir rüzgar,
Üşüyorum, ellerim turuncu
Mavi gözyaşları döküyor yüreğim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!