Bülbül aşık olmuş, dikenli güle
Gülün çilesini hep bile bile;
Kâküller dökülmüş, alnına lüle
Aşığın sözleri, ona nicedir?
Gündüz uzak görür, gece düşünde
Yırtıcı şahinler vardır peşinde;
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Kainat'ta var olan her şey bir birinin parçası
Biri olmaz ise diğeri eksik kalır
İnsan oğlu kendisini anlatırken bile doğa ve canlılarla
Özdeşleştirerek daha rahat anlatıyor
Ve böyle güzel şiir oluyor
Efendim saygılarımla
Enfes bir şiir okudum. Tebrikler üstadım Selam, sevgi ve saygıyla.
amca yüreğine sağlık güzel olmuş aksda var.....selamlar
'''Bülbül aşık olmuş, dikenli güle
Gülün çilesini hep bile bile;
Kâküller dökülmüş, alnına lüle
Aşığın sözleri, ona nicedir?
Gündüz uzak görür, gece düşünde
Yırtıcı şahinler vardır peşinde;
Gülü görmek ister, yaz güneşinde
Maşuğun gözleri, acep nicedir?
Kumru bakışlıdır, hemence kızar;
Kötü söylemez de, kaşları azar
Mevlâ'ya yalvarır; böyle mi yazar,
Varsa baksa, acep yâri nicedir?
Yalvarır Tanrı'ya, sitemli fakat;
Kâlbinde kalmamış azıcık takat,
Zalim diken yırtmış, elleri sakat
Der, acep gülümün hâli nicedir?
Yâr uğruna parelenmiş yüreği;
Diken yırtmış, çalı yırtmış bileği,
Hasta yatar, düşüncesi dileği:
Yastığında yârin saçı nicedir? ''
bu kadar çok işlenmiş bir temayı; tatlı bir dille, taptaze, böylesine güzel anlatmış olmanızı gerçekten çok takdir ettim..tebrik ediyorum kuvvetli kaleminizi.tabii; tam puanımla antolojimdesiniz.selamlar, hürmetler...
Yâr uğruna parelenmiş yüreği;
Diken yırtmış, çalı yırtmış bileği,
Hasta yatar, düşüncesi dileği:
Yastığında yârin saçı nicedir?
Ahenk uyumu ile, tezatlarla, gönül ilişkisinin gerçeği derin felsefesi ile övgüye değer bir şiirdir. Tebrikler.
YÜREK SESİNİZE SAĞLIK...
SEVGİLER
Bazı şiirler vardır bir okur birdaha okursunuz ..işte bu şiirde onlardan
tebriklerimle kutluyorum....başarı temennilerimle selamlar
Yalvarır Tanrı'ya, sitemli fakat;
Kâlbinde kalmamış azıcık takat,
Zalim diken yırtmış, elleri sakat
Der, acep gülümün hâli nicedir?
Güzel şiirlerini okumak haz veriyor takdir ve tebriklerimi sunuyor bu sayfanın tamamını antolojime alıyorum selamlar.
Yâr uğruna parelenmiş yüreği;
Diken yırtmış, çalı yırtmış bileği,
Hasta yatar, düşüncesi dileği:
Yastığında yârin saçı nicedir
Şair yüreği kutlarım.
Mustafa Yiğit
Özgün kaleminizin tadına doyamadım. Şiir hiç bitmesin istedim. Tam puanımla kutlarım...
Bu şiir ile ilgili 30 tane yorum bulunmakta