Firuzeden atlarla, kanat açtım sonsuza
İnsanlık için koştum yarınların peşinde
Libasım da yamalı, yalnız çıktım yollara
İlmek ilmek “ah” sarıp nakış nakış ördüğüm
Zamanın zevaliydi aynalarda gördüğüm
Gökkubbeye sığmadı feryadım çıktı arşa
Medcezirlere inat kucakladım kalemi
İlham olur zannıyla, dalıp gittim mehtaba
Çaresizliğe değil, takdire boyun eğdim
Tek ergin meyve imiş, sabrın sırrına erdim
Hüseyin Gazi
Hüseyin KılbaşKayıt Tarihi : 16.3.2007 14:20:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hüseyin Kılbaş](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/03/16/sabrin-sirrina-erdim.jpg)
Tek ergin meyve imiş, sabrın sırrına erdim
Bu şiirdeki boyun eğiş pes atmek değildir, aksine tevekküldür, kabuldur, farkına varıştır zannımca.
Muhakkak ki her sabrın arkasınd akurtuluş ve servet vardır. Züğürtlük hırkası ise tebbellik fabrikası dokumasıdır.
buradaki pes ediş tembellik değildri bu yüzden
Ey Allahım;
Servet azgınlığı, bela ve musibet düşkünlüğü, züğğürtlük rezilliğinden ve her tarafa uzanıp akibet haz ve nasibden mahrum bırakan emelden sana sığınırım. Günah irtikabı ile namusum lekelenmesin de dünyevi işlerim perişan olsun, aldırmam.
Hüseyin kardeşim
üstadı hatırlattı manidar dizeleriniz
hani varlıkta hiç olduğunun farkına varır ya insan sonra yok oluşa meyleder... Var olduğunu hissetmek için.. Tasavvuftur bunun bir diğer adı...
kuvvetli ve imanlı kalemin daim olsun
Tek ergin meyve imiş, sabrın sırrına erdim
_KuTLARIM Hocam.
Selam ve duamla.
KUTLUYORUM SAĞLAM YAZAN KALEMİNİZİN ELÇİ OLDUĞU YÜREĞİNİZİ HOCAM...
SAYGILARIMLA...
TÜM YORUMLAR (4)