Can çekişmekte olan sabır ıradıkça yakınlaştırıyor noktanın dibindeki izi
Büyük itiraf desek yalan değil an içinde açığa vuruyor hüküm giymiş sayısız gizi
Değişim işte sarsıntıyı doğuran loşluk devingen ömür kazısı
İlerledikçe gözleri kamaştıran boşluk siyah zemin üzerine yapışan kömür yazısı
Gerilen boşalan körük durdurulamayan göçük nefesin ucundaki nar
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
bitimsiz güzellikte bir şiir.umutlar hiç tükenmesin dileğimle.
Sevgili hocam;bu şiirle ilgili yorumları okuyunca ne yazacağımı şaşırdım.Müthiş tahliller var.Hepsine katılmaktan öte yapacağım şey kalmadı.Canı gönülden kutluyorum.Tam puanla selamlıyorum.Sağlık ve huzur içinde nicelerine.
anlamlı usta işi şiirinizi kutluyorum dost kalem.
nicelerine.
Herkesin kendi kabiliyetine göre
hissesine ne düşmüş ise, bir çaresize
bir başkasının çaresiyle bir fereç
bir kurtuluşu vermeli, elinde imkanı
olanlar; olmayanlarla birleştirmek
zorunda, kimsi organize etmeli
kimisi medet vermeli, ama ihtiyacı
olan da kazmayı bırakmamalı, işte
hadise bu.. Bu nasıl sağlanır? Malum
o da sevgiyle olduğundan, her şey de
ona göre tertiplenmeli, millet birbirine
düşman ise herkes ağlamak zorunda
kalacaktır. İşte bunu böyle etmemeli..
Sevgiyi tesis etmeli (Metot belli)
TEBRİK VE TAKDİRLERİMLE
Saygılar.
Şiir dizgelerin adıyla şiirliğini kanıtlamış aslında. Gerekmiyor kör gözlere kör parmak, bir derinliğe ulaşmak, görülmeyeni görür gibi eksiksiz algılamak... Sezinlemek, duyumsamak ve düşündüklerimizle duyarllılığımıza iveme kazandırmak... Bir çağrışım, bir ses, derinden derine alınması gerekli nefes, yaşamın koşulsuz gerçeği... Amaç şiir, evet şiir; kim nasıl algılarsa algılasın, her insan kendi doğrularına eğilir. Söz, düşünce, eylem ve yaklaşım, yaşamın gerçek devinimindeki benliğimdir kişisellik sırdaşım. Yaşamın cilvesidir düşündürürken ağlatmak, güldürmek; dost şairin üstalığıdır, insanı ölmeden öldürmek. Bilmeyiz ölü gözlerimizler dünya nasıl görülür, fasit bir çember içindeyiz, insanın başına her geçen gün başka bir ağ örülür. Kutluyorum... Başarılar....++
Fazla yazmayacağım dostumun şiirine... Şu anda ilk aklıma geleni yazıp, gecenin bu vaktinde 'ancak bu kadar olur' diyeceğim...
Galiba 'Kömür Ocağından' etkilenmenin ve yaşanan 'ölüm kalım' ile üretmenin çelişkisini dile getiriyor şiir...
Yer altında, bilmem kaç metre derinlikte ekmek parası kazananları düşünürseniz, 'ömür kazısı ile, kömür yazısının' ne anlama geldiği, 'kader midir', değil midir anlaşılır kanımca...
Bence böyle.......
Değişik bir tarzıyla karşılaştım, belki de ilk kez değerli Necdet'in... Kafiye örgüsü için özel bir itina vardı, zira...
Kutlarım şiiri ve dostumu...
Okudukça düşündüren, düşündükçe çok daha derinlere inilen dizelerle karşı karşıya kaldım. daha da yazacak söz bulamadım. her zaman ki gibi yine güzel, yine dopdolu içerik, birbirinden hoş dizeler. Emeğine, kalemine sağlık.
Beceriksiz ellerimle kaç kelimeyi yan yana getirip cümleler kurabilirimki.
Şiiri okudum canı sıkılan göge baktım, sonra tekrar şiiri okudum yok olmuyor, bulutların arasından sızan gün ışığına koştum. Elinin tersiyle itti beni. Şiire geldim yok yazamıyorum. Beyaz gömleklilerin uyarısını gözardı edip bir sigara yakıyorum penceremin kenarında. Parmaklarım yandığında farkına vardım sigaranın kendini tükettiğini. Buruk bir gülümseme döküldü dudaklarımda, etrafıma dağılan hüzün kırıntılarını topluyorum bir yandanda. Farketmemiştim o an gölgemin inim inim inlediğini ayaklarımın altında. Ah abi görsen öyle masum, öyle çaresiz görünüyordu ki.
Kısacık saçlarını okmayayım dedim ürkerek geri çekti kendini. Sevgiye alıştırılmamıştı besbelli. Korkma dedim sevgi iyileştirir insanı, bütün kırgınlıkları silip götürür şefkatiyle. Dinlemedi beni, kolu ile göz yaşlarını sile sile yalınayak koşup gitti, yağmurla Islanan dar sokaklarda kaybolana kadar baktım arkasından. Ben ağlamadım o ise hiç gülmedi. Pencereyi kapatıp geldim yine şiirin yanı başına. Şiir dudaklarını büzüp işaret parmağını çenesinden burun ucuna doğru değdirdi, sustum..
Umudu tüketen umutsuzluk, sabır noktasında ikili oynanan oyun tuzağından çıkış yolu arayan heyecanlı bakış yansımış dizelere. Yürek sesinizi ve kaleminizi tam puanla kutlar, her şeyin gönlünüzce olmasını dilerim.
Körelen yüreğin içinde cılız bir mum ışığı kadar bir umut vardır her zaman.
Muhteşemdi hocam yüreğinize sağlık kutlarım.
Saygılar.
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta