Yorgunluk mu , olgunluk mu, teslimiyet mi bilmiyorum ama artık tartışamadığım şeyler var. ' Tamam olur ' , ' evet öyle ' diye diye tükettiğim günler ve dâhi geceler de sabıra sabır doğurtan bir suskunluk kuşanıyorum , duyulmayacağını bildiğim kelimelerin önüne bir bariyer çekmek gibi , sözcükleri durdurma biçiminde bir suskunluk. Sesimden vazgeçmiş gibi biraz da ... İnsan kalmanın en yalın mücadelesi bir taraftan da bu hâl, ama ağır ama ağrılı.. Pişmek için canhıraş katettiğim tüm yolu gerisin geriye yürümek istiyorum. Vardığım, varacağım nokta güven sancısından başka birşey değilken kendime bunca merhametsizliğim ürkütmeye başladı .Var olana güvenememek ,güvenmek telaşında bir yeniliğe isteksiz , heyecansız olmak .. Bilmem kaç milyonluk bir çatının altında lambaları yakıp gölgeler ile tanışmaya başlamaya hazır olmalıyım artık . Demirin açtığı her yarada, ateşin yaktığı her karada birazdım.Çoğaldım toprağına düşmeden OL diyenin hatrına,Güneşin ilk dokunduğu zirvenin ucunda bir soğuk tanesiyken kalkıp bulutların denizinden senin ülkene geldim.Ve yangınların üzerine yağarken bir ateşe esir düşmeden buhar oluverdim…
Zeyneb İçliKayıt Tarihi : 12.2.2025 01:17:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
dilinize sağlık
beğeni ile okudum
TÜM YORUMLAR (2)