henüz yeni uyanmıştı ay
ve gökyüzü
alevlerinin izlerini taşıyordu güneşin
lacivert bir yokluğun içine çekiliyorduk
sırtımıza sardığımız misinaların güveniyle
Hoş gömleğimin cebinde birkaç dal da sigara vardı
vira Bismillah edasıyla
sabır seriyorduk derin sulara
yalan yoktu birkaç sırdaş istavrit
birde koluna takıldığım kardeşim
Ona sorarsan, ava salınıyordu çaparinin kurşunu.
Her çekişte, çırpınan birkaç tuzlu su canlısı!
Aslında, kumsalda bırakmak istemiştim,
yüreğimde taşıdığım acı izleri.
Koyacak bir yer bulamadım!
Bir zıplama telaşıyla, yanı başıma çöreklendiler.
Biz ayrılamayız misali!
“Seni bırakmayız, nereye gidiyorsun cani?
Olmaz ya!
Beyaz parlayan tüylerin yerine,
ayıkladığım kara rüyalarımı takıyordum.
Olta iğnelerinin ucuna!
Ne Hikmettir;
Nazire yaparcasına, her birine bir kısmet takılıyordu.
Suya gömdüğüm anlamsız kelimelere karşılık,
“Al benden de bu kadar” diyordu.
Karanlık kuytularda!
Aşka olan hasretimi bağladım, şamandıranın pimine.
Lanet dolu sözler fırlattım, körfezin en dibine.
Sabır çektim her kulaçta, acıdan sızlayan dilimle
Zahmetinin izleri kaldı, derisi soyulmuş ellerimde.
25.08.2007 23.00
Kamil ÇağlarKayıt Tarihi : 30.8.2007 00:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Lanet dolu sözler fırlattım, körfezin en dibine.
Sabır çektim her kulaçta, acıdan sızlayan dilimle
Zahmetinin izleri kaldı, derisi soyulmuş ellerimde.
harikaydı.....saygılar
Lanet dolu sözler fırlattım, körfezin en dibine.
Sabır çektim her kulaçta, acıdan sızlayan dilimle
Zahmetinin izleri kaldı, derisi soyulmuş ellerimde.
Güzeldi. Tebrikler
Saygımla
TÜM YORUMLAR (9)