Sabır Ey Filistin, sabır. Şiiri - Necdet ...

Necdet Erem
1570

ŞİİR


16

TAKİPÇİ

Sabır Ey Filistin, sabır.

Mazlumun kanı akacak,
O kan zalimi boğacak.
Yahudi sonun gelecek.
Sabır Ey Filistin, sabır.

Varsın aksın, temiz kanın,
Zafer sana, dünden yakın,
Sen Hakka isyandan sakın,
Sabır Ey Filistin, sabır.

Bütün dünya, zulme sussun,
Akan kanlar, ırmak olsun,
Müjde sana, hakka kulsun,
Sabır Ey Filistin, sabır.

Nasıl olsa, ölüm haktır,
Her nefs onu, tadacaktır,
Ne yaptıysa, görecektir,
Sabır Ey Filistin, sabır.

Rıza gösterenler, Zulme,
Çare var ise, ölüme,
Korkak neyine övüne,
Sabır Ey Filistin, sabır.

Elimden gelmiyor, ölmek,
Cihad meydanında, sönmek,
Şehadet gömleğin giymek,
Nasip değil her yiğide,
Selam olsun Filistine,

Necdet Erem
Kayıt Tarihi : 5.1.2009 19:57:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Şadan Yenişafak
    Şadan Yenişafak

    Yahudi milletinin ne kadar zalim olduğunu dünya böyle bir zulümle tanısın öğrensin istemezdim ama Rabbim sonunu kendi eltiklerinden olduğunu göstermek için bir fırsat vermiştir onlar son haklarını zulümden yana kullanmıştır

    Cevap Yaz
  • Mahmut Nazik
    Mahmut Nazik

    Ödüller Verin İşbirlikçilerinize Katillerinize,
    Entel Fahişelerinize

    Bir yıl değil
    Beş yıl değil
    Diyorlar ki:''Diz çök eğil! ! '''
    Bir yanlışlık var bu işte.
    Bu gidişte bir terslik var
    Bu gidiş gidiş değil

    Bir yanlışlık var bu işte.
    Hiç mutlu etmedi insanı,
    Mucitleriniz, icatlarınız;
    Hiç mutlu etmedi bizi,
    Putlarınız, ilahlarınız.
    Ne dersiniz?
    Sizce neden dersiniz?

    Bir yanlışlık var bu işte:
    Geçinirken, dokuz aptal bir kaşıkla;
    Herkes daha mutluydu hani.
    Baş koyarken dokuz nüfus bir yastığa
    Şimdi herkesin kaşığı ayrı
    Yatağı da yorganı da var.
    Ama ne oldu sanki?
    Ne verdik insanlığa!

    Bir terslik var bu işte,
    Bu gidişte bir yanlışlık var.
    Ailenin ve atomun
    Çekirdeği parçalanmamışken;
    Alırken canları sıtma ve karahumma,
    Yani penisilin bulunmamışken henüz;
    Güneş, ay ışığı,çıra ve
    İdare lambasıyken ışığımız,
    Her şey apaçık ortadayken,
    Dışa vuracak bir şey biriktirmemişken,
    Bu kadar dolu ve şiş değilken karnımız;
    Eldeki nasırla,
    Akıtılan terle doğru orantılıyken zenginliğimiz;
    Nehir akarken,kendi yolunda

    Ayıplanmazken ağlamamız, gülmemiz;
    Ağladığımızda dağı taşı yırtarken böğürmemiz;
    Bir vadi dolusuyken kahkahamız;
    İnsanı sokacak kalıplar dökülmemişken henüz;
    Okula giden çocuklara,
    Aman yavrum, diye başlamazken
    Uğurlamamız, güle gülemiz;

    Sevdamızı türkülere,
    Sevgilimizi güllere,
    Çiçeklere serperken;
    Ferhat’ı dağlara,
    Mecnun’u çöllere düşürüp;
    Keremi yakıp kül eden aşk:
    Bu kadar kolay,
    Bu kadar aciz
    Bu kadar ortada,
    Yani bu kadar ucuz
    Ve bir gecelik değilken henüz;
    Daha bir tatlıydı sevda,
    Daha kıymetliydi sanki.
    Daha bir saygılıydı sevgili.

    Gülen yüzümüz,
    Gülüşümüzken armağanımız;
    Veren elimiz,
    Seven yüreğimizken sermayemiz
    Daha bir mutluyduk hepimiz.

    Bu işte bir terslik
    Bir yanlışlık var bu gidişte.
    Dikensiz gül bahçemiz var ama
    Güllerimiz kokusuz.
    Aşımız, ekmeğimiz
    Ve aşkımız tatsız tuzsuz

    Otoyollar asfaltlar yapılmamışken;
    Cilt cilt kitaplar yazılmamışken daha;
    Yani plastik icat edilmeden;
    Süt şişeye, su poşete girmeden önce yani;
    Gökyüzü mavi,
    Masmaviyken denizimiz;
    Kıyıya vuracak kadar çok değilken pisliğimiz;

    Yani diyesim o ki:
    Mayınlanmamış,
    Tel örgülerle bölünmemişken;
    Ülkemizin ve yüreğimizin sınırları.
    Marks,
    Daskapital’i yazmaya mecbur kalmadan;
    Keynes zehirini akıtmadan önce;

    Yani, paylaşım
    Yani yurtseverlik kitapların
    Bilinmeyen sözcükler bölümünde;
    Okul kitaplarının en arka sayfasında
    Yer almazken imece;

    Daha bir günaydınlıydı günümüz,
    Daha kardeşçe,
    Daha duru,
    Daha berraktı düşünce.

    Bir yıl değil
    Beş yıl değil
    Diyorlar ki:''Diz çök eğil! ! '''
    Bir yanlışlık var bu işte.
    Bu gidişte bir terslik var
    Bu gidiş gidiş değil


    Bir terslik var bu gidişte.
    Hiç insanı mutlu etmiyor
    Makineleriniz, verileriniz.
    Kimseyi mutlu etmiyor,
    Petrol varilleriniz.
    Ne dersiniz?
    Sizce neden dersiniz?

    İnsanı yaşatmıyor
    Saniyede attığı mermi sayısı,
    Her gün artan silahlarınız.
    Hiç mutlu etmedi insanı;
    Mucitleriniz, icatlarınız;
    Hiç mutlu etmedi bizi,
    Putlarınız, ilahlarınız.
    Bu işte bir yanlışlık,
    Bir terslik var bu gidişte.
    Nasıl, niçin;
    Sizce neden
    Sizce kimden dersiniz?

    Şu gazetelerde geçen
    Kundaktaki Filistinli bebeğin,
    Alnındaki kızıl lekeyi;
    Karanfil mi sanırsınız! ?

    Hani mesela,
    Timsah gözyaşlarıyla izlediğiniz!
    Akbabanın başında ölümünü beklediği;
    Hani şu fotoğrafçısını kahreden;
    Hani şu
    Akıbetini merak ettiğiniz;
    Yarı canlı, Afrikalı çocuğa
    Ne oldu dersiniz?

    Başka kanları,
    Başka canları da katın sermayenize.
    Vietnam, Irak, Kore,
    Bilmem ki daha kimleri aldınız listenize.
    İki yüz bin Kızılderiliyi,
    Hem de öz yurdunda
    Öldürmekle başladınız, seri katilliğinize.
    1902 yılına kadar
    On yılda
    Yok edip bir milyon Filipinliyi,
    Yani nüfusun altıda birini
    Katlederek devam ettiniz serinize.
    Şöyle buyurdu: Senatör Bevaridge,
    ’’Bizi soykırımla suçluyorsunuz:
    Onlar Avrupalı değil,
    Amerikalı değil bizim öldürdüklerimiz,
    Onlar oryantal.’’ Her neyse!

    Japonya’da iki yüz elli bin.
    Attığınız bomba,
    36bin ton TNT
    Yani, üç bin altı yüz kamyon
    Dinamite eş değerde,
    Ve hala etkisi devam ediyor
    Yerde gökte
    Denizde, toprakta,
    Açan çiçekte,
    Dökülen yaprakta,
    Yeni doğan her bebekte;
    En önemlisi
    Seven,
    Sorgulayan her yürekte


    Daha dün Panama: beş bin
    Vietnam’da iki buçuk milyon kayıtlı ölünüz;
    Irak’ta bir milyon küsur;
    Rakam net değil,
    Katliniz bitmedi henüz;
    Devam ediyor zulmünüz.

    Ya işbirlikçilerinizin eliyle katlettikleriniz! ?
    Katillerini hep siz eğittiniz,
    Hepsinde sizin kanlı elleriniz.

    Brezilya’da sayılamıyor,
    Binlerce köylü;
    Bolivya’da çoğu madenci otuz bin,
    Şili’de otuz beş bin ölü,
    Binlerce kayıp.

    Arjantin: Kaç olduğu belli değil,
    Nehirler, göller, yerin altı, yerin üstü ölü dolu.
    Kolombiya’da üç yüz yirmi bin;
    Guatemala iki yüz küsur bin kayıtlı,
    Yirmi bin kayıp.

    Küba: Altmış bin
    Endenozya: bir milyon
    Yetmez mi bunca ayıp?
    El Salvador’da yetmiş bin
    Kamboçya ve Laos’ta bir milyon
    Ve daha milyonlarca sayamadıklarımız.

    Artsın diye talanınız;
    Şişsin diye göbekleriniz;
    Devam ediyor halkını boğmaya,
    Köpekleriniz, işbirlikçileriniz;
    Devam ediyor kıyıma kasaplarınız,
    Cellâtlarınız, tetikçileriniz.

    Utanın insanlığınızdan;
    Utanabilirseniz,
    Eğer utanmayı bilirseniz

    Korumak için kendinizi kininden, öfkesinden;
    Fili Afrikalıya öldürttünüz,
    Deveyi Araba dövdürttünüz.
    Şeytana pabucunu ters giydirir,
    Oyununuz, entrikanız, ikiyüzlülüğünüz.
    Siz ki
    Halkın dinini, inancını;
    Haçını, kilisesini, mabedini,
    Kuran’ını, İncil’ini;
    Siz ki
    İnsanın rengini, bedenini;
    Erkeğin kişiliğini,
    Kadının dişiliğini
    Kendi pis çıkarlarınız için kullandınız.
    Siz ki,
    Çürüyen bedeninizi,
    Çaldığınız organlarla değiştirdiniz.
    Siz ki
    Bebeğinizi,
    İtinizi, köpeğinizi,
    Öldürdüğünüz bebeklerle beslediniz.

    Kıtlık,
    Ölüm,
    Zülüm,
    Ve kan.
    Ve de sayamayacağın,
    Kaydını tutamayacağın kadar
    Sakat insan.
    Kimse bilmez kopan bacağının,
    Çalınan organlarını akıbetini.

    İşte bu, sizin eseriniz.
    Caniyi titretir,
    Şeytanı merhamete getirir;
    İşkenceleriniz, zulmünüz.
    Katlliğinizle
    Caniliğinizle
    Maharetinizle
    Musibetinizle
    Övünebilirsiniz.

    Zulmünüzle
    Böbürlenebilir,
    Kan kusan kalemleriniz
    kibirlenebilir;
    Kanla yazılmış,
    Şerefli tarihinizle;
    Övünebilirsiniz.

    Şiltler takın
    Madalyalar takın generallerinize!
    Savaş muhbirlerinize
    Ödüller verin entel fahişelerinize!

    Ama şu gözlerdeki ışıltıyı,
    Şu yanaktaki gülüşü
    Söndüremeyeceksiniz.
    Öldüremeyeceksiniz
    Yürekteki çocuğu.
    Bu uzun yürüyüşü
    Durduramayacaksınız.

    Unutmayın,
    Barıştır daim
    Her zaman sevgidir,
    Son sözü söyleyen;
    Döndüremeyeceksiniz.



    O çocuğun akıbetini biliyorum,
    Ama demeyeceğim,
    Affedersiniz!
    Çünkü
    Bu halinizle siz,
    İnsan değilsiniz.
    Ama
    Şunu bilmelisiniz
    Annesinin ölümüne sebep olan
    Silah Avrupa,
    Kurşunu amerikan patentli.
    Fotoğrafın kâğıdı da USA antetli.

    Japonya’dan, Şili’ye;
    Kan kırmızı karanfilden,
    Beş sütunlu on tonluk file;
    Alacağı var sizden, biliyor musunuz?
    Alacağı var sizden,
    En basit organizmadan,
    en gelişmiş yapıya;
    Evrimin gelecek halkasına varana ki
    Genlerini bozdunuz;
    Yerin, göğün;
    Havanın, suyun, toprağın;
    Bozulan her hücrenin,
    Sararan her yaprağın,
    Demografik yapının
    Alacağı var sizden,
    Alacağı var sizden
    doğan ve doğacak olan her çocuğun
    borçlusunuz.
    Ve siz,
    Halkın, hakkın, ve insanlığın,
    Doğanın ve tabiatın önünde suçlusunuz

    Mahmut NAZİK 25.03.2008 MERSİN

    Cevap Yaz
  • İlyas Kılınçarslan
    İlyas Kılınçarslan

    Yüreğine ve kalemine sağlık üstadım
    tam+10 puanla kutlarım efendim
    selam ve dua ile


    Utanmıyormusun ki; bu olan olaylardan
    Sen nasıl gecersin ki; anadan, serden yardan
    Kudüs gibi mukaddes, kutsal olan diyardan
    Yükselen büyük feryat, gazzeliler yanıyor.
    Utan! ey kahpe dünya, Filistin'li ağlıyor...

    Birşeyler yapmak için ayağa kalkmalısın
    Yoksa gözünü yumup dünya utanmalısın
    Ekranların başında hala ne duruyorsun
    Yeter! gözün kör olsun bebekler hep ölüyor.
    Şimdi secdeye kapan, Can Filistin ağlıyor... ilyas Kılınçarslan

    Cevap Yaz
  • Yaşar Akbaş
    Yaşar Akbaş

    Hür Dünya

    Gazze’yi yakıyor,yıkıyor iblis
    Kudurmuş salyasın saçıyor iblis
    Filistin yurdunda Filistin hapis
    Kör müsün? Hür dünya nerdesin,nerde?

    Sen vampirsin,kan içmeden duraman
    Barış dense,hukuk dense uzlaşman
    Kör şeytansın kötülüksüz yapaman
    Lal mısın? Hür dünya nerdesin nerde?

    Utanman var ise birazcık utan
    Kaybolup gitti mi ar,edep,hayan
    Soykırım yapılan insandır insan
    Süs müsün? Hür dünya nerdesin, nerde?

    Hür dünya,zalimden zalimmiş zaten
    Analar ağladı duymadı zaten
    Ne lazımdı duyman için söylesen
    Taş mısın? Hür dünya nerdesin, nerde?

    Kutsal kitap ne yazıyor Tevrat ta
    “Zülüm haram” demiyor mu Tevrat ta
    Rastladın mı aksi yönde beyana
    Toy mısın? Hür dünya nerdesin,nerde?

    Dilerim Rabbimden cezanı versin
    “Soykırım” günahın,biletin kessin
    Şu iki cihanda yüzün gülmesin
    Var mısın? Hür dünya nerdesin,nerde?
    (15.07 2007)

    Yaşar Akbaş

    Dost ne desek haklıyız .......

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (4)

Necdet Erem