SABIKASıZ EYLÜLLER Şiiri - Yorumlar

Naime Özeren
610

ŞİİR


227

TAKİPÇİ

Bana ıslak ıslak bakma öyle
Yıldızlar mı indi yoksa gözbebeklerine
Bakışın sessiz bir çığlık olup
Düşmesin yüreğime
Koydaki yakamozların her biri
Aşk şiirlerimden birer dize
Serpeceğim yollarına, gelemesen de…

Tamamını Oku
  • Deniz Ercivan
    Deniz Ercivan 14.06.2017 - 01:05

    şiir daha ikinci dizede
    merak ettim niçin yıldıza dönmüş?
    tabii ki dönebilir
    bu ihtimali tamamen saf dışı bırakmıyorum.
    Fakat ilk dizeyi böyle çok affedersiniz,
    şiir dostum biraz argo deyim kullanacağım
    böylesine
    piç gibi oratada kalmasını hiç istemezdim..
    ikinci bakışım da ise...
    ikinci dizenin o ilk dizeye gereksinmesi
    Ne?
    Yani asıl olan o da kalka bilirmiş...
    Bence şiir ikinci dizeden başlasın ve üçüncü dizede
    *öyle ağlak gibi bir sözcük ile mesela
    onun açığı
    yani ilk dizeye duyulan gereksinim
    kapatabilirdi!
    kutluyorum!

    Cevap Yaz
  • Nurhayat Nalçacı
    Nurhayat Nalçacı 06.02.2017 - 23:35

    Bir tutam gün ışığı bulacaklar avuç içlerimde
    Sen diye… Bütünüyle harika ama bu final hiç aklımdan çıkmayacak eminim. Tebrikler Şairem, sevgimlesin.

    Cevap Yaz
  • Gül Başpınar
    Gül Başpınar 10.01.2017 - 13:41

    Hava bugün karanlık mı karanlık!
    İsyankar mı isyankar!
    Tıpkı içimde esip duran,
    Bitip tükenmek bilmeyen amansız bir fırtına gibi!

    Sessiz mi sessiz!
    Yıkıcı mı yıkıcı!
    Sanki az sonra her şeyi beraberinde götürecek...

    Görmüyor musun, nasıl da canımı yakıyor!
    Ve Sen!
    Nasıl izin veriyorsun benim bu kadar ağlamama?

    Bak!
    Yalnızlık çok!
    Karanlık çok!
    Yaşam yok!
    Sen yok!

    Gün be gün...
    Azalacağın yerde,
    Daha fazla şiddetleniyorsun içimde...
    Elimde olsa dindirirdim bu fırtınayı,
    Ama yok!
    Gelmiyor elimden hiçbir şey!
    Sen şiddetini arttırdıkça içimde,
    Ben de dağıtıyorum her şeyimi uğruna seve seve...

    Hiç mi dindirmeyeceksin bu fırtınayı?
    Ne zaman düşecek gün'eşim üstüme?

    İnan bu fırtınada yok olmaktan değil korkum!
    Elbet bir gün...
    Sıram geldiğinde bende yok olacağım her şey gibi...

    İşte o gün; vay haline şu zavallı dünyanın!
    Sen de benimle birlikte yok olacaksın ya,
    Gökyüzü karalar bağlayacak!
    Güneş bir daha doğmayacak yeryüzüne!

    Şu içimdeki aşkın yok mu?
    Seni isteyip duruyor işte böyle...
    Derdime dert katıp duruyor...
    Olmuyor Sevgili...
    İnan Sensiz olmuyor...

    Gördüğüm, duyduğum her şey
    Sanki yokluğunun acısını tetiklemeye ant içmiş gibi!
    Dayanılacak, yaşanılacak gibi de değil inan!
    Bu yürek var ya;
    Senden uzakta yaşamaya nedense alışamıyor!

    Bu gecelere ve
    Bu gecelerdeki sensizliğime daha kaç sigara kurban edilir?
    Bilmem ki; kaç sigara sonra geçebilirim yokluğundan?
    Söyler misin?
    Alır mı ağırlığını üstümden,
    Unutturabilir mi dumanı gidişini?

    Söyle Sevgili söyle!
    Ne kadar ağlasam söküp atabilirim sensizliği yüreğimden?
    Susma n'olursun!
    Daha kaç damla gerek bana ki,
    O damlalarla akıp gidesin içimden?

    Giderken canımı da almalıydın,
    Bu gidişinin ardından,
    Sessiz haykırışlar bırakmamalıydın dilime...

    Biliyorsun!
    Bir Aralık sabahı, araladı kapıları...
    O uğursuz kalabalık içinde;
    Bir tek sen duydun!
    Bir tek sen gördün beni ve
    O zalim gidişinin ardından sessiz haykırışlarımı...

    Nasıl da çaresizdim o gün!
    Nasıl da kapkaraydı içim!
    Nasıl da yalvarmıştım sana!
    'Yapma!
    Gitme!
    Bu ruhsuz bedeni bırakma ardında, canımı da al, bedenimi de yanına...' diye

    Söylesene...
    Buna da mı yüreğin yoktu,
    Adını sonsuzluk koyduğum koca adam?

    Benim içim avaz avaz susarken,
    N'olursun sen susma!
    Sen de mi sessizlikleri giymiştin üstüne?
    Bu yüzden mi çığlık çığlığa susuşları giydirdin üstüme?

    Ey yüreğimin nazlı sızısı!
    Ey kırık ezgilerimin şahı!
    Söyler misin?
    Beni ne mutlu edebilir senin gibi?

    Artık ne kaldı söylenecek?
    Her şeyimdin!
    Her şeyimi aldın...
    Hayatımın tek anlamıydın!
    Hayatımın tüm anlamını da alıp gittin!

    Sığamıyorum işte bu ayrılığın içine!
    Sıkışıp kalmışım, nefes alamıyorum!

    Söylesene can tanem, söyle...
    Daha kaç sigara yeter,
    Bu gecelerin ve yüreğimin tükenip bitmesine...

    Sendeki o yürek var ya;
    Yeminle... Zamanı ve mekanı yerle bir edecek güçte...

    Bizden geriye kalansa...
    Bu sevda masalının hazin sonu ve
    Yıkık bir kadınla, onun kocaman yürek yarasıydı...

    Artık ne avutabilir ki beni?
    Kim avutabilir ki sensizliğimi?

    Biliyorum bir yer var!
    Ve... o yer çok uzaklarda değil,
    Senin ve benim olduğumuz her yerde...
    Belki... geceden önce!
    Belki... güneşten sonra!
    Hadi beni oraya götürsene...

    Kırık dökük zamanların, son kırık cümlesi olsam da,
    Hep bir yanım eksik kalsa,
    İçimdeki ben, hep yokluğuna yenilse de,
    İnan bu gece bir başka dokunacağım sana...

    Neden mi?
    Çünkü aylardan Eylül!
    Yarısını geçmişiz çoktan,
    Tam da yirmi beşi...

    Dünyaya...
    Dünyama hoş geldin Sevgili...

    Hadi biraz yaklaş!
    Bak ne fısıldayacağım kulağına...

    Satırlara dost olmuş şu yüreğimin,
    Her mısrasına harf harf işlediği
    Her şeyin bir sonu olduğunu bilmesine rağmen,
    O son cümlesini hiç yazmayacağı tek şiirisin bu kadının!

    Bitersen biterim..!
    Sen gidersen, ben de kendimden giderim..!
    Şu ömrüm, ölümsüzlüğüne armağanım,
    Bu yürek yoluna kurban olsun ey yar!

    Senden öncesi yoktu,
    Senden sonrası da olmayacak!
    Farkında değilmişim ama ben,
    Senden sonra hep gök kuşaklarına kucaklamışım...
    Yüreğimdeki yağmurlara aldırmayasın sakın!
    Bil ki...
    Bundan sonra tüm gök kuşakları benim,
    Benim olan her şey de senindir yüreğimin tek erdemi...

    Yine sensiz doğum günün bu Eylül de,
    Ortasını geçmişiz tam da yirmi beşi...
    Tutsana artık sana uzattığım elimi

    Çekip alsana bu sonsuz karanlıktan beni...
    Bana o sarılışlarını,
    Bana o gülüşlerini,
    Bana o gözlerini,
    Bana o yüreğini,
    Bana o seni...

    Bana... beni versene geri...

    ...Doğum günün kutlu olsun meleğim! ...

    25.09.2001



    A canım ablacığım...

    Sen var ya ancak düşmanım olsan... ve tam da Eylül 1 demişken... bu kadar yaka bilirdin canımı... Bunu bana nasıl yaptın... beni nasılda tam da on ikiden vura bildin böyle...

    Ama değilsin...... biz seninle hiçbir zaman düşman olamayız da... Gerçekten de 'SABIKASIZ EYLÜLLER' bende de...

    Gönül eşimi... gün'Eşimi... güneşin oğlunu getirmişti bana çünkü...

    Sonsuzluğun ne olduğunu... tam da yirmi beşinde tanıdı Eylül...

    Bir yanının rengi biraz buruk... biraz sarı olsa da... inan bana sıcacık Eylül'ün diğer yanı...

    Ve sen de... Eylül gibi sıcacıksın...

    Var ola... o her gün aynada gördüğün... yüreği sıcacık... şiir yürekli kadın...

    Her daim... yüreğimde... duamda... sevgimde olacaksın... Biliyorsun değil mi...

    Cevap Yaz
  • Yaşar Akbaş
    Yaşar Akbaş 09.12.2016 - 21:11

    SERBEST VEZİNDE HARİKA BİR ESER....vE 'ŞAHESER' lere imza atan şiirler

    Cevap Yaz
  • Bahattin Tonbul
    Bahattin Tonbul 22.11.2016 - 21:38

    anlamlı ve nefisdi kutlarım

    Cevap Yaz
  • Reyhan Altaş Şairler Dünyası Grubu
    Reyhan Altaş Şairler Dünyası Grubu 15.10.2016 - 16:39

    Yüreğinize sağlık şiirinizi beğeniyle okudum dilerim gönül sesiniz hiç susmasın yolunuz daima aydınlık umutlarla dolu olsun kaleminiz hiç durmasın nehir olup çağlasın yarınlarınız mutluluklar içinde olsun saygı ve sevgilerimle.

    Cevap Yaz
  • Canan Eren
    Canan Eren 12.10.2016 - 02:07

    Eylül... hep sabıkalıydı Şair gönlünde muebbet-hapistir Eylül....Şair hüznü sever ..Eylül hüznü ..!
    ve tüm şiirler Eylül olur sararır ,solar ama öyle güzeldir ki Eylül şiirleri tıpkı doğa gibi ..Canım arkadaşımın şiiri yüreğini içtenlikle kutluyor Sevgilerimi bırakıyorum

    Cevap Yaz
  • Duadar Tolichona
    Duadar Tolichona 28.09.2016 - 10:06

    Gitmek üzere iken
    Son notumdur Eylül'e

    'Gönül yüzü döndü Rahman'a
    Anıları An'lara saklayan adına
    Şifa yağsın
    Sabıkasız bütün Eylüllere'

    Kaleminize kuvvet Naime Hanım. Yine tam tadında ve yüreğe dokunanlardan olmuş kelâm... Sevgi, selam ve dua ile...

    Cevap Yaz
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay 24.09.2016 - 21:53

    Tekrar şiire geldim..
    Değerli Öğretmenimi ve güzel şiirini bir kez daha kutluyorum..

    'Gel de isyan etme! Yazdığım ve sonuna geldiğim yorum bir anda kayboldu, gına getirdi artık 'gelip giden elektrikler..'

    Öğretmenim, 'eylülün suçu' değil eminim.. Bence sabıkası da yok, varsa biziz suçlu, vukuat insana mahsustur, bilirim..

    Ne var ki eylülle değişim de başlar.. Sere serpe yazdan sonra toparlanır ortalık.. Günler giderek zamandan kısar, daralır güneşin açısı.. Gölgeler uzar, serinler sabahlar, yeşil yeşilliğini yitirir yavaştan, sarıya boyanır doğa..
    İşte hüzün..
    İşte 'suç..'
    İşte göç.. Sırada vedalar.. Ve hatırlatır ömrün 'öte yakasını..' Sonrası telaş.. Sonrası acabalar.. Bir yandan muhasebesi başlar kışın.. Soğuk, yağmur ve fırtına beklentisi.. Nasibini alacaktır elbette sevdalar.. Elde sıkıca tutulacaktır en değerli anlar ve en değerli olanlar..

    Sanırım eylülün de sabıkası, tam burada..

    Yine hoş, yine tarzınızı yansıtan etkili bir şiir..
    İçtenlikle kutlarım, Öğretmenim..'

    Cevap Yaz
  • Hümeyra Gün
    Hümeyra Gün 24.09.2016 - 14:42

    Şiiri okuyunca şöyle bi düşündüm. Eylül'ün sabıkalarını...Doğru dedim...12 Eylül vardı, 6-7 Eylül vardı...

    Ama diğer taraftan suçsuzdu Eylül...Yani sabıkasızdı...
    Bir veda saklı sanırız ya biz Eylül 'de , oysa kavuşma umudu, yeni başlangıçlar bekleme duygusu vardır, gibi geliyor bana.

    Güzeldi okumak...Hele final harika...O son veda da, avuçta bir tutam gün ışığı saklayabilmek,o gün ışığına ad koyabilmek...
    Nasıl da yakışmış Eylül 'e..
    Kutladım kalemini arkadaşım. Yolun hep açık olsun. Sevgimle , selamımla 'MERHABA' diyerek...
    Emeği geçenlere de teşekkür ederek..

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 109 tane yorum bulunmakta