SABIKA KAYDI
Bir gün ülkenin birinde gençlerin yarıştığı zorlu bir sınav yapılmış .
Her yılda tekrar tekrar yapılıyormuş.
Bu sınav öyle pek kolayda değilmiş.
Stresi öğrencileri , sonucunu beklemekte velileri yiyip bitiriyormuş.
Neyse uzatmayalım , nihayetinde imtihanın sonucu açıklanmış.
Sevinenler sevinmiş, üzülenler üzülmüş.
Sevinenlerin canı istemez miş ne ekmek nede aş.
Eğitim bu , kalsan da ekmesiz aş , okuyacaksın gayrısı yaş.
Babalar götürmüşler okullara çocuklarını.
Beklemişler hayırlı haberlerini.
Uzak şehre giden bir çocuk tel çekmiş babasına,
“Çağresizim ne et et , ya kendin gel . Ya yardım et “.
Babası demiş, çocuğum ben gelemem, gayrı sen get.
Çocuk o şehrin düşmüş yollarına, tanımadığı sokaklar
Bilmem. Ne diye oturur kanun bilmez , işi yokuşa süren adamlar.
Eli boş dönmüş, karıncayı incitmez,
Yavaş yürür ,vatanın toprağını küstürmez .
Baba bir de sen iste orada git, der. Buradakiler vermedi.
Baba öyle baba ki , daire-i devleti meşgul etmezdi etmedi ,
Sıkılarak olsa da mecbur kaldı meramını söyledi.
Çocuk eli boş dönmüş devletin dairesinden dedi.
“Ya sen yalan söylüyorsun, ya da çocuğun ,” deyip kükredi.
Adi sözü duyunca , Saray-ı adliye sanki başıma yıkıldı ,
Allah şahit çok canım sıkıldı.
Oracıkta aradım açtım telefonun düğmesini
Yavrum konuş duysunlar senin sesini .
Çocuk telefonda ben odada çıktık memurun huzura ,
Bakmaz bize , adam yüzün döner Munzura
Memur bey ben öğretmenim , silah zoruyla sormadım,
Bana yol göster , bu kanunları ben yazmadım.
Çocuğa verilecek bu belge , niye vermiyorsunuz diye sorsun ya,
Attırırlar memuru şikayet etsin savcıya,
Hayır olmaz dedi memur , o belgeyi ben sana veremem.
Reisi cumhura kadar git ona da bir şey diyemem.
Bey Efendi Reisi cumhura ne hacet, Savcıya ben sorayım,
Cumhuriyet Savcısı. Ne derse ben ona uyayım.
Çaldım kapısını . Efendim, Madurum ,sizden beklerim bu hükmü.
Dedi ; çocuk onsekizden küçük mü ?
Evet dedim Savcı Bey . Baban alacak demişler
Çocuğa vermeyip geri göndermişler.
Aldı eline bir kitap, bir kaç sayfa devirdi.
Kırılan ümidimi mutluluğa çevirdi.
Teşekkür edip huzurundan ayrıldım
Sevincimden bir kaç basamak atladım
Memur Bey , Cumhuriyet Savcısı meramımı dinledi.
“Tamam Yazıp Versinler “ diye söyledi.
Bir kere yalancı kolyesi taktı boynuma,
İstesede vermeyecek gibi geliyor aklıma
Duydu ağzımdan çıkan “versinler ‘ lafını
Fırladı yerinden sürdürecek inadını
Gelmene gerek yok senin sen burada bekle.
Anladım , girecek kanına Savcının ,” nasıl verirsin ne hakla “
Efendim dedim , bu kanun nasılki saniyede değişir
Olaylar hep aniden sanki tek taraflı gelişir
Onlar dedi memurlar , doğrusunu söylerler
Ahabu kanunların çok iyisini bilirler
Allahım bu nasıl iş idi , geçti benim başıma
O kadar üzüldüm ki , dur dedim gözyaşıma .
2 ekim 2009 saat. 00.42 erzincaN
Kayıt Tarihi : 22.12.2022 22:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!