Dudağının kenarını yıpratan suskunluk, ruhumu çürütür sen anlayana kadar.
Kem gözlere geldim, nefret muharirlerinin ellerinde iki yakam.
Beni anlamayan bir öldürüyor, anlayan iki Hasan.
"Bir ölüm, diğer ölümleri öldürür,
Anlamayana öldürt kendini Hayyam."
Saraylarda sultan ol diyorlar, içimdeki köleyi görmeyenler,
Köle olsam da aynı olmasam da, sultanların hali perişan Hasan.
"Saray dediğin bir mermer yığını, kendi içindeki köleye sultan ol, kölelerin hali perişan Hayyam."
Bağbanın eli nasır olur,
Gülü koklasam kokusu burnumda kalır.
Güle mi aşığım güzele mi Hasan?
"Mevsiminde gülü koparan da bağbandır.
Güle dokunsan elin yara olur, maşuk gibi.
Sen aşık mısın maşuk musun Hayyam?"
Her gece kahrımdan dönüyorum yatağımda,
Muradım o ki bir sabaha uyanayım, gecesini hatırlamadığım.
Sen hiç uyandın mı dünsüz bir sabaha Hasan?
"Belki kahır dediğin bir semahtır,
Bak dünyanın kendisine, bir atom tanesine.
Dünsüz bir sabah benim de muradımdır,
Ama kim ermiş ki muradına Hayyam."
Zihnimin bir yanı var, vaaz veriyor öteki zihnime.
Uhrevi alemde bir ben hiç ben olmayan.
Sanma bu bedende bir daha rastlarım sana Hasan.
"Bedenin ruhuna bir halef,
Ölüm dediğin halefi alır senden.
Gördüğüm şey senin ruhundu,
Sanma rastladım bedenine Hayyam."
Kayıt Tarihi : 13.8.2022 21:47:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!