Medeniyetler tohumlarını İstanbula saçar
Birbirine sarmaşık rengarenk çiçekleri açar
Yeşeren aşklara yelken açılan Boğaziçinde
Kız Kulesi cazibeli gelin gibi neşe saçar
İstanbul gönüllerde yer zamanı sonsuza açar
Güneşin gerdanındaki incisi dünyanın
Samanyolunda raksı yıldızlarla taçlanır
Raksının şöleninde mavili örtüsünün
Ömürden rüya gibi çiçekleri açılır
Beşikler yuvası billur gibi denizlerden
Bakışı gözlerde eylenmeden kallbe geçer
Yanık miyav sesi gönül tellerine değer
Kendini sevdirme şöleni sona erince
Mırıl mırıl uyuduğu başköşeyi seçer
Çayırlar çiçeklerle donanmış yaşanır ilkyaz
İnci küpeler gibi dallarda sallanır kiraz
Dayanılmaz cazibesinin kurbanı olunca
Mest eder dille damak arasında dolaşan haz
Gül goncası gibi zarif dudaklar baldan kiraz
İstanbulun biricik zariflik abidesi
Cazibeli gelinleri andırır çehresi
Özlemle bakan gözlere her dem neşe saçan
Kalplere sultan dillere destan su perisi
İstanbulun biricik zariflik abidesi
Mutlak Varlık siyahtır tanımsızdır
Tüm yaşam renkleri içinde soğurulmuştur
İlk tecellisi nur olur beyaz olur
Beyaz açılır rengarenk yaşam bulur
Gül olur bülbül olur
Deniz dalgalanır var olur
Narin endamlarda güneş ikizi yüzleri
Beyaz yapraklarında falın pembe düşleri
Kırlara ilkbaharın gelişini müjdeler
Rüzgarın kollarında can katan gülüşleri
Çayırları bezemiş güneş taçlı başları
Şarkılar yakılır gönül çalan gülru dilberlere
Nağmeler yakışır gönle akan davudi seslere
Şafak vaktinde gülşeni ferahlatan seher yeli
Gül kokusu saçar kadir kıymet bilen nefeslere
Gönüller çevrilir coşkuyla cıvıldayan seslere
Çağıldayarak akan felsefi akımların
Enleminde hislerin selleri coşup taşsın
Birbirleriyle aşkla kesişince beliren
Petek gözlerinden bal gibi sanatlar aksın
Şafak vakti tomurcukları açar güllerin
Göğsü kanar dalında çırpınan bülbüllerin
Ruhlara işleyen dokunaklı nağmelerden
Yeşillenen tomurcukları çatlar güllerin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!