hasretin yüreğimde köz, üstü kül
beklerim ben tüketse ömrümüzü
hayalin gül dalına konmuş bülbül
matem matem söyler aşk türkümüzü
Yazsan aşk okusan tek hece
Yorgun gözler ve bitmez gece
Aşk sonu gelmeyen bekleyiş
Aşk çözümsüz girift bilmece
Sızı gibi düştü böğrüme
Bir gülsen şaşar bülbül sana öter
Bir gülsen gündöndüler sana döner
Bir gülsen aşık seni sana söyler
Dünya şaşırmış ben de şaşsam çok mu
Yürüsen rüzgarlar ardından gelir
kör derenin kara taşları
nasıl çıkılır karanlıktan
suya düşmüş adam başları
kıs kıs gülüyor aralıktan
durmaz dere suları çağlar
Gözlerim kirli değmesin sana nazarım
Bilirim kalbindir evim kalbin mezârım
Feryat edip çağırsa da aşk bülbüllerin
Geçti bahâr geçti hazân soldu gülzarım
Tek sermayem o da rehin sana muhlisim
ÖYLECE BİR HAL
Mezara dayandı yaşım
Akar içten gönül yaşım
Sanki yolda kara taşım
Sen yoktun, neler oldu
Geçmez denen geçti, geçilmez denen geçildi
Sen yoktun; surlar yıkıldı, kale düştü
Yandı umutlar, yandı şehir kül oldu
Birbiri ardınca düştü askerler
Şehrin loş ışıklarında yalnızdık biz
Yalnız biz vardık yalnızlığını gizleyen
Yedi tepe seyreder İstanbul'u, konuşurlardı birbirleriyle
Yalnız biz vardık suskun.. yalnız biz
Biz dediğime aldanma; biz bendim bendeki ben
Suskun, sağır hatta âmâ..
Şaban Bey??
Şaban Bey ilham perileriniz mi öldü neden şiir paylaşımı yapmıyorsunuz???
Şiirlerinizi gerçekten çok beğendim.Devamı gelir umarım.