Sabahlar olmayacak...
bu ayak sesleri,bu kaldırımlar,bu zindan şehir
ve kendini arayan adam! ..
geçmişin derin yortusunu geleceğe taşıdı bedenim
eskileri düşündükçe
yaşananları unutsa da kimileri,
ben unutamıyorum.
bazen onlara özeniyorum
unutmak ne güzel bir alışkanlık diye...
gözlerim kan çanağı hep geçmişi yoruyorum.
bugüne ve yarına ait plansızlıkla dünlerdeyim...
içim kahır dolu,içim buruk!
yabancıyım bu ellerde
ana/baba/eş/dost... ya da sevgili
hemhal olamıyor benimle
bedenim tutsak...zihnim tutsak...
yaşamakla ölmek arası travmalardayım
'yoksa' deyip ölmeye de korkuyorum
ölümün soğuk yüzü enseme konsa ne olur?
ne olur böyle yaşasam?
karanlıkta mum ışığı tasvir ediyorum
aydınlanıyor her yan
ve bir ayna istiyorum ışıktan.
geçiyorum karşısına aynanın
ne tuhaf!
kendimi bu aydınlıkta göremiyorum.
el yordamıyla yokluyorum bedenimi
buradayım ama aynada yokum!
Ayna buğulanıyor,vazgeçiyorum bakmaktan
Yığınla kitap geliyor gözümün önüne
ediplere hayran olup okumak istiyorum.
ellerim kalem tutmalı,yazmalıyım diye düşünüyorum
okadar kitap arasında birini tutabiliyorum.
'sabahlar olmayacak' yazıyor üstünde
garip geliyor,kurcalıyorum
ama hayretlerdeyim yine
sayfaları bomboş...çevirdikçe boşluğuna dalıyorum...
kendime gelip kitabı bırakmam gerektiğini hissediyorum nedense
Zaten boşlukta kaybolmuş birinin bir de sayfalarda kaybolmasına-
razı olmuyor parmaklarım
bırakıyorum boş sayfalı kitabı.
yorgunluk hissediyorum biçare bedenimde
yaslanıyorum bağdaş kurarak
neye yaslandığımı merak ediyorum
duvar kadar sert bir nesne...
çözemiyorum...
çözmek için bakıyorum
göremiyorum...
al sana bir tuhaflık daha!
Giderek yorgunluk bütün bedenime sirayet ediyor
kendimden geçiyorum,uyuklulyorum.
uykumda da yaşıyorum...rüya hayatındayım...
rüyada tek gerçek O!
tam tutmak istiyorum elinden,
'kurtar beni,bırakma bu karanlıkta' diyecekken uyanıyorum...
bu karanlıkta rüyayı yoramıyorum.
ufuk ötesi bir gölge düşüyor önüme
artık hayretleri bıraktım geride
düşünmüyorum karanlıkta gölge nasıl olur diye...
umursamıyorum,başımı dahi çevirmiyorum gölgeye...
lakin farkındayım
yüzleşip gerçekle
anlıyorum ki vakit hala gece...
Sabahlar olmayacak...
bu ayak sesleri,bu kaldırımlar,bu zindan şehir
ve kendini arayan adam! ..
Kayıt Tarihi : 28.11.2010 14:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!