Asma kilitli bir köprüden geçerken,
Gözlerini serin sularda yıkadıysan gün doğmadan söyle, bu bakış hangi lehçe?
Ne vakit bir bakışına yakalansam,
Çarpışır kavimler, Semûd'dan beter cezalandırır tufan beni böylece,
Ne tufan ki gürültü doğuyor sesinden,
Seyrettiğin cihana hasetim serttir,
Yanılgıma çarpan sıcak nefesinden,
Kaşlarına çatmış fikrim demin,
Solan aya hürmet soğuyor,
Serin vedalar serin,
Bela şimdi ayrılık.
Saçlarımın eteklerini yakar da gidersem yol boyunca türküm olacaksın,
Ve sevincim, yarınlık...
Ben akrebe bir elimi kaptırdım,
Çağlar aktıkça sende kalır aklım,
Sordum sana, sordum sessiz,
Dudakların önce güneşe değmiş,
Sonra eski bir dans ömrümüzü biçerken,
Ben aldığın rengi usulca içerken,
Yokluğu inkâr ne betermiş!
Takvimler yarınlarımı sattığı an, bize uzak olması gereken bir gölde gözlerime bakma
Boğulursun,
Katlanamadığım kayboluşlar, yaradılış öykümüzün dürüst satırları arasında bir duyum,
En güzel mahvoluşumsun.
Kayıt Tarihi : 3.4.2023 13:38:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!