Havasını buz gibi estirip
Salıncakla uçup ta yıldızların
Kaybolup görünmesinde
Savaşın en şiddetlisinde
Bir mermi omzunda son bulan
Serin ve ılık bir taş kubbenin üstünde dursam
Mezar başında dumandan bir heykel
Uğultulu sesleri çözmeye çalışır
Sorular muhatabım
Sağ omzuma bakarak
Ağırlığını hissedip kendimi bulsam
Otların uzunluğunda kıvrımlaşan
Dere atlaması kadar
Güneş kavrukluğundan sakınmak için
Size Tuba’dan gölge sunsam
Kelebekler hep aynı renkte uçuyor
Çiçek üstüne konan arılar
Özü sunulmuş balı alarak
Petekleri çıban çıban doldurur
Sabahın soğuk hırkası omuzlarımda
Güneşin zehirli ışıkları kavlamış derileri
Ölüp ölüp diriltiyor
Bilinip söylenmeyen bir sonda
Yaşanacaklar ezberlense de
Cevapları hazırdan verebilmek için
Sonsuzdan çıkacak soru
Yapışsa dilimin dönencesine
Değirmenle çevirip kutsal suyun kadehinden
Damla damla döküversem dirilerin üstüne
Kayıt Tarihi : 3.5.2014 23:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!