Sabah ışığı düşer taşlı sokaklara
İşçinin elleri nasır, yüzünde umut
Sigaramın dumanı yükselir yavaşça
Elimde tesbih, parmaklar sayıya alışık
Kahvede içilen ilk çayın buharında
Bir yudum sıcaklığın buğusunda yüzün
Taş duvarları yumuşatır gülüşün
Adın dilimde, şehir bilir ama sessiz
Çocukların çıplak ayak izleri
Kirli taşlarda umutla büyür
Komşu penceresinden sızan radyo tınısı
Günümüzü birbirine bağlar sessizce
Köprünün altından akan su gibi duru
Dokunuşun ellerimizi ısıtır
Çamaşır ipleri hikaye anlatır
Rüzgar hafifçe yaprakları oynatır
Gece sessiz, sokaklar yavaş yavaş uyanır
Borç defterleri kapanır, yarım türküler tamamlanır
Gece vardiyasındaki makineler ritim verir
Aşkımız sabahın içine karışır
Mayası umutla kabarır, sessiz ama güçlü
Gözlerimizde aynı ışık
Ellerimizde sıcaklık
Sen güldüğünde şehir biraz daha gençleşir
Bardakta kalan çayın tadı değişir
Duvarlara yazılan isimler
Artık korkusuz, cesur ve temiz
Sensiz geçen saatler boş ve anlamsız
Bir lokma ekmek kadar değerli
Bir uğultu kadar derin
Seninle direnen bir kalp atar
Gel, ellerimizi birleştirelim
Sokaklar bizim olsun
Birlikte yürüyelim, adını fısıldayalım
Dünya yıpranmış bir paltoysa
Birlikte dikelim yırtıklarını
Sevgi tamir eder, kırık kapıları açar
Her sabahı kutlamak görevimiz
Omuz omuza yürümek
Usul usul büyüyen umudun adı
Her anı küçük bir mucize
Ve ben her gece adını yazarım
Rüzgara, sabaha, geleceğe
Kayıt Tarihi : 15.11.2025 00:18:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!