Sabahın ayazında
in cin top oynuyor Cağaloğlu'nda...
İnle cinle işim olmaz
topla mopla da...
Dolanmakla olur ama
avare avare
nereye sürüklerse ayaklarım...
İşimin başındayım işte! ..
Uzaklarda bir çöpçü
Kürtçe bir türkü tutturmuş
içli mi içli
yanık mı yanık
ne fırtınalar kopuyor içinde
ne yangınlar artık
kim bilir...
Kim
neyi biliyor ki zaten
kimin haberi var
kimin kıyametinden...
Sabahın ayazında
nasıl da kavruluyor içim
çatlamış toprak gibiyim
suya hasret...
Buz gibi bir bira
amma da uyardı şimdi ha! ..
Uyardı da
beter yapışmış yakama ne var ki
züğürtlük illeti...
Sabahın ayazında
amma da sessiz ortalık
amma da dingin
üç-beş dakika geçsin hele
o bilindik hâline bürünür gene...
Yeni yetmesinden
kelli fellisine
asrisinden tesettürlüsüne
turistinden yerlisine
gene o mahşeri kalabalık
gene o yaygara
gene o patırtı...
Sürte sürte yalnızlıklarını birbirine
ve lakin habersiz birbirinden
gene o koşuşturmaca...
Ara ki bulasın
bu saltanatını erincin
bu sokaklarda artık...
Sabahın ayazında
akşamdan kalma bir kafa
şöyle bir çalmışlık kıvamında
felekten kendini...
Vermese vermez geri
dönmese dönmez hücresine
çıkmışken hazır
çıkarsa çıkarır dünyasından
prangasından zincirine
ne varsa...
Hadi gene iyiyim iyi
bende mi bilmem
baharda mı hikmet
dolu yanına bakıyorum
bardağın çokça
sabahın ayazında…
(4 Nisan '96)
Muammer ErturanKayıt Tarihi : 7.2.2006 01:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
saygılarımla
TÜM YORUMLAR (1)