Hani günbatımında
içmiştik ya seninle
limandaki o salaş meyhanede.
Yok
sen içmemiş
Gülüp söylemiştin.
Zaman yine su gibi akıp gitmişti....
Uykum geldi
Kalkalım dedin.
Olamazdı
kalkamazdık
birşeyler yapmalıydım
hazır değildim ben daha ayrılmaya.
Üzüldüm
kıskandım
huysuz bir adam oldum yine...
Bırakamazdım seni
uykunun kollarına.
Tuttum ellerini
kaçırdım seni kayalıklara..
Ben konuştum
sen sustun
sen konuştun
ben sustum.
Sustuk..
Gecenin sesini dinledik sonra
el ele
diz dize
koyun koyuna...
Balıkçıların
ağ atmalarını
izledik sessizce.
Hava aydınlanmaya başlamıştı.
doğurtmuştuk
güneşi.
Ilık bir rüzgar
Esmeye başladı sonra.
Kucaklaştık
aydık
açıldık.
Yaa sevgili bilirmisin
Sabahım olmuştun artık.
Şevket ÇAKAR
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman