Adam girdi içeri, buz gibi bir selam savurdu,
Karanlıkta kalmış bir köşeye, sırtı duvara dayandı.
İki şekerli, koyu demli bir çay istedi, garson, "Buyur dayı," diye söylendi.
Elde tabaka, parmaklar titrek, başladı kağıda tütün sarmaya.
Muhtar çakmağı, o eski yorgun ateşi yaktı, ciğerine dumanı boşalttı.
Bir yudum acı çay, bir fırt sıkıntı, gözler camda, takılıp kaldı uzaklara,
Sanki bütün memleketin derdi o dumanla çıkıp gidiyordu.
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Devamını Oku
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta