Sabahcı kahveleri vardı bir zamanlar evsiz garibanların iki çay parasına sabahladığı o misal garibanım tahta sandalyede oturmuşum elimde soğumuş çay dilimde daha önce bilmediğim hüzünlü bir türkü, yorgunum bir gülsen kuş tüyü yastık olacak kaldırımlar, uzatsan ellerini kara kışım çiçekler içinde ilk bahar.
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta