**Sabahat Şiiri - Karani Arda

**Sabahat

                                                                   
 ı.
 
Sidrede hasret çeken ruhum divanda
Yandım firkatine kalbimde hüzün
Gayrısına kapanık, gayrısına küskün
Aydınlandım şefkatinle
                  /Seninle
                                    Dünyaya geldiğim gün
......................................

 
Zamanın yokluğunda bir mekân
Efsun aşkların üzerindeki sevda
Bir var, bir yok sanki bir masal…
                  Dolunayın müşfik kollarında
Akrep ile yelkovan arasındaki  hayal…
 

 ıı.

Bütün ayrılılıklar sinende hâlâ
Beni  ancak sen bilirsin;
                  /Bilirim…
Elbette yazılanlar sen değil
Kapatıyor aralıkları şefkâtin…
Ve patile kokan ellerin...
                            
Avuçlarından güneşe yıldızlar dökülür
 
 
Mülteci göğüslerin iltica denizi
Nâlân gözlerinde parlayan
                  /çağlayan mı, nehir mi?
Yüreğimi yaralar inceden narin
Hançerende kalır gonca güllerin…
                  Şehirler kaybolur köy gözlerinde                       
Ab-ı hayat  verir şehâdet şerbetin

 ............................................

Cürmüme merhametin Rahman ve Rahim’den
Ateş-i aşkın cihana Şah Resul’den
Bir meleği anne bildiğimden
Ben de sana meftunum
                  Üveysi’den… Karani’den…
                                    Ben de sana sırrım,
                                                      Sırrımın ötesinden

 
Nazar-ı peygamber gibisin duan bereket
Karşılıksız sevdadır sendeki
Hesapsız sevgin Aslı’dan öte
                  Şirin’den yüce
Bilmek için seni meleğe ülfet gerek

Dipsiz kuyulardan alıyor ellerimi
 
………………………………

Aişe’sin  Aişe’den,
                  Fatıma’sın Hatice’den…
Asiye’den, Hacer’e  gelen aynı annelik
Çölde su taşır kuyulardan her gece
                  İki rüzgar arası, elde dokunan mekik
                                    Cennetten gelen nidâ:
                                                      Ayağınız dibinden…
 
 
..........................................

Sehbada durur Cem Sultan
Gülbahar, Huma
                  /Hafsa Sultan…
Evlat olmak, kul olmak yahut da ümmet
Anneye muhtaç Şah-ı cihan
                  Rahminde buluşur ve aleme rahmet
Yavuz, Fatih
                  /Ve Süleyman…
 
 
Şikayet  etmem asla demem ah û zar
Senden ayrı;
eteğindeyim akrebin
Muska olursun yastığımın altına
                  Dualarınla güneşe hicret ederim
                                   
Ve ısıtır güneşi sıcak ellerin…
 

ııı.

………………………………………….
 
Hırkana varisin adı bende;
Ümmü’l- müminin sende
Titredim ardından hasretindeyim
Gül goncadan duasın
                  /Aydınlık ve Sabahat
                                    Gözyaşına yitiğim, zülfündeyim
 

ıv.
 
 
Yusuf gibi kuyudayım,
Hüseyin’im Kerbala’da…
Karanlıklar içinde geliyor senden serinlik
Gül kokulu bahar bahçendeyim
                  Karen gibi kapıda
                                    Yanında alıyor beni hafiflik
                                                     
  Ah! ..Bilebilsem seni bir seferlik…
 
 
Bir umut  can evimde…
Mahşerde huzur.
Uzat ellerini
                  Ve eteklerini ne olur…          
                                     Enis Karani Arda
                                     2007/Elazığ

Karani Arda
Kayıt Tarihi : 4.4.2007 10:14:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


BU ŞİİR ÇİLE DOLU ANNEM İÇİN YAZILDI... BÜTÜN ANA DOLU ANNELERİMİZE HEDİYE...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

TÜM YORUMLAR (8)

Karani Arda