......
sabah uyanışlarına,
beyaz bir tebessüm ekledi yağan kar.
göğsunden çıkardığı kömür rengi ateşlerle,
sobayı yakti annem.
oda ısındı,
camlara sis vurdu,
gözüme nem.
''kulhuallahu ehad'' okudu babam,
namaz kılarken
eğilip kalkarken..
bense kelebek ömurlü düşlerle uslu uslu avundum,
pencere önlerinde,
duvar diplerinde..
vadesini hep unuttuğum kırgınlıkların
umulmadık anlarda açılan yaraların
ve uzun yolculuklarin sonundaki o betimsiz susuşların
gölgeliğinde
kesik kesik uyukladım.
genzime hazan düştü
yaprağına keder.
salıncaklara vurgun geçen çocukluğun
otoparklarına bırakılmış
kırgın mısralar gibiydim,
''ey gönul susmayı emreyle bülbüle..''
derdi radyodalar.
..
dilim damağım kurudu diye
kalp kapağını kırıp döken
hüznün ayaklarına
dolandı o sıra çekingen çocukluğum.
nihayete bulandı ömur,
karla doldu kent.
''üstunü sıkıca ört,üşüme'' sesi duyuldu.
ışıklar söndukten sonra,
karanlık içinde
annemden..
üstumu örttüm
sıkıca örttüm
,,,,
çok üşüdüm.
kalpten,
hep...
vedat ezer.
Vedat EzerKayıt Tarihi : 9.3.2006 15:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Taaa dünyanın bir ucundan gelen şiirlerini bu sisteme kaydetmek gibi kendi kendime güzel bir görev edindim...
Yürek çığlıkları ne kadar çok zihinde tekrar bulursa,o kadar soğurmuş acıyan yerler...
Mutlu ol dilerim her daim.
Allah yolunu tertemiz tutsun...
TÜM YORUMLAR (2)