Ne olurdu bir sabahta,
Çocuksu bir düşe uyansaydık....
Bir kez olsun başımız dik,
Ve yüreğimiz sancısız sokağa çıksaydık....
Değiştirebilseydik anılarımızda silik,
Fakat kirlenmiş rengini hayatın,
Yine de biz değişmesek, aynı kalsaydık....
Ne olurdu yenilmeseydik sonunda bu kavganın,
Umudu dost bilip içimizde,
Yarına inansaydık.............
..........................
Ne olurdu bir sabahta,
Gerçeklerin korkulu bir düş,
Ve düş sandıklarımızın gerçek olduğunu
Anlasaydık....
Unutabilseydik bütün pişmanlıklarımızı,
Gecikmişliğimizin gölgesi,
Düşmeseydi özlemlerimizin üstüne,
Kahırla anmasaydık yaşarız sandıklarımızı....
Ne olurdu sen bana,
Ben sana yetebilseydik...
Bütün aşklar utansaydı kendinden,
Böyle sevebilseydik.....
............................
Ne olurdu bir sabahta,
Geçip senden gayrısını, sana uyansaydım...
İçtiğim çay tadında hatırladığım,
Dudaklarına sevgiyle dokunsaydım....
Sende bulsaydım baharın, o yitirdiğim kokusunu,
Ve unutup 'Mutluluğa geç kalmak'korkusunu,
Sana koşsam, sende yorulsaydım.....
Ne olurdu gelip, başını koysaydın dizlerime,
Öfkemi yenebilseydim keşke,
Bir tek sende vazgeçip kavgadan,
Sende durulsaydım.....
..............................
Ne olurdu bir sabahta,
Kurduğun sofraya çağırsaydın beni....
Ekmeği,
Ve bir kaç siyah zeytini bölüşmenin,
Tadına varsaydık....
Veli dedenin elini öpsek,
Fatma teyzenin kapısını çalsak,
Her gün hal hatır sorsaydık......
Ne olurdu gözlerime,
Utangaç bir bakışın şevkatini anlatsaydın,
Bilge bir dost sıcaklığı sarsaydı tenimizi,
Kapatıp gözlerimizi yaşamın kirlerine,
Karanlığın el değmemiş gizlerine sokulsaydık...
.................................
Ne olurdu bir sabahta,
Gözlerimi karanfil kokusu tenine açsaydım...
İyi niyetlerimi doldurup avuçlarıma,
Sana uzatsaydım.....
'Çok şükür, çok şükür..Bu günleride görebildik'
Dediğin günlerimiz olsaydı....
Böyle erken yenilmeseydik kavgada,
Böyle yitirmeseydik aşkı,
Umut bize kalsaydı......
..................................
Ne olurdu bir sabahta,
Bütün yaralarım sarılmış, acılarım dinmiş olsaydı...
Böyle ağrıma gitmeseydi yokluğun,
Yanağımdan sızan yaş, çoktan silinmiş olsaydı....
Ansızın gitmek yerine, benle kalabilseydin,
Sana ait yorgun bir yüreğim vardı,
Vurup öldürmek yerine,
Gelip alabilseydin....
Ne olurdu sızın incitmeseydi tenimi,
Ve yitirmeden git gide yok olan bedenimi,
Benim olabilseydin.................
Kayıt Tarihi : 6.6.2002 17:32:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Uğur Deniz Ülkegül](https://www.antoloji.com/i/siir/2002/06/06/sabah-sancisi-1.jpg)
Bütün yaralarım sarılmış, acılarım dinmiş olsaydı...
Böyle ağrıma gitmeseydi yokluğun,
Yanağımdan sızan yaş, çoktan silinmiş olsaydı....
Ansızın gitmek yerine, benle kalabilseydin,
Sana ait yorgun bir yüreğim vardı,
Vurup öldürmek yerine,
Gelip alabilseydin....
Ne olurdu sızın incitmeseydi tenimi,
Ve yitirmeden git gide yok olan bedenimi,
Benim olabilseydin.................
TETİĞE DOKUNMUŞ DİZELER.SIZMIŞ İNCECİK BİR DAMLA KAN.KIRMIZIYKEN MAVİYE ÇALMIŞ...
KAZIDIM HAFIZAMA BU DİZELERİ...
MEHTAP
TÜM YORUMLAR (1)