Sabah hızla yaklaşıyor. Benimse gözüme bir türlü uyku girmiyor. Bu gece beynim öyle diri ki bu dirilik bütün bedenime hakim olmuş durumda. Kendimi; beynin elinden kurtarıp bedenin yorgunluğuna bırakmak istiyorum. Bir türlü olmuyor.
Şüphesiz bu uykusuzluğum ruhumu sarmalayan gözlerin, belleğimde yok olmayan sensizliğin...tahriş olmuş sancıları…. Bir enkaz gibi zamanın ortasında duran, belirsizliğin adını sayıklayan düşünüşler-im…
Bu belirsizlik bir bıçak gibi saplandı beynime, ve her kıpırda-dışımda daha da derine kaydığını hissediyorum.
Zamanın ruhunu yakalamak belki de… İşte bütün mesele burada. Yeni bir zaman,ve yaşam yeni bir yıla naklediliyor. Bir yıl kendini yeni bir yılın avuçlarına teslim ediyor. Geride bıraktığım 360 gün tarifsiz sevinçlere tarifsiz acılara tanık oldu. Ve korkunç düşüşler yaşandı.Şimdiyse bu korkunç düşüşün, düşünüşlerin ve bu acı yıkıma engel olmak zorundayım
Belki bu zaman akışının karşısına geçemeyebilirim, belki bu belirsizliğin, yoğunluğun ve duygularımın son bulmasına engel olamayabilirim, ama onların daha da üzerime düşmesine, yığılıp kalmasına engel olabilirim. Kilit ve anahtar, şimdi tam...önümde duruyor. Ne anahtar Kaf dağının ardında,ne kilit okyanusların derinliğinde artık... Yeni bir çağ başlıyor ve ben bu zamanı yakalamalıyım... Ne gelecek günlerin hayali, nede geçmiş zamanın efsanesi,. herşey bütün somutluğu ile bu anda bu mekanda... Fırtına yaklaşıyor ve zaman başlıyor, şimdiyse o fırtınanın içinde sende kilitli kalan yüreğimi kurtarmalıyım belki de... azad etmeliyim...Bütün ruhumu parmak uçlarına kadar dolduran,bütün hücrelerimi bütün bedenimi bir ağ gibi sarmalayan çaresizliği savurmalıyım artık.
Gecenin koynundaki karanlığın eteğinden kurtarıp, gündüzün göğsünde büyüttüğü aydınlığın kanatlarında büyütmeliyim beni...Ve Sin'in oğlu Şamaş'a Merhaba demeliyim.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta