Cevherini saçtı kor ocağından
Âdeta çıldırdı sabah güneşi
Yanağın yumuşak düş kucağından
Kirpiği kaldırdı sabah güneşi
Uykuyu tuş edip gözden devirdi
Pervazı kurumuş dala çevirdi
Huzmesi perdeyi yaktı, kavurdu
Sararıp soldurdu sabah güneşi
Arz-ı endâm eden camgüzelime
Al yaprak üstüne mor bezelime
Hatta yere düşmüş gül gazelime
Kıskanıp saldırdı sabah güneşi
Duvara tırmanan bir yâren vardı
Adı sarmaşıktı, bizle yaşardı
Boyu bir apartman boyu kadardı
Onu da öldürdü sabah güneşi
Hararet yüklenmiş ışınlarını
Her biri çatal dil hışımlarını
Gerdirip gerdirip koşumlarını
Odama daldırdı sabah güneşi
Kimdi bu âfeti üstüme salan?
Bedelsiz veririm var ise alan
Geceden gizemli ne varsa kalan
Anında sildirdi sabah güneşi
Haddimi bildirdi sabah güneşi
Kayıt Tarihi : 4.7.2012 13:57:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mücella Pakdemir](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/07/04/sabah-gunesi-22.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)