Sabah ayazdı
Havada sis var
Yeni bir güne merhaba
Diyordu kurtlar kuşlar
Üç beş basamak merdiven bitti
Bahçe kapısına yürüdü adımlar
Sabah ayazdı
Hava da sisli
Benimse yüzüme çarptı
Buzdan bir şamar
Minicik yavru.. ısınır mı kucakta?
Kızarmış yüzünde güller
Küçük kirli ayağı çorapsız
Sokulup ana kucağına
Boş memeden süt emmek ister
Ah sabah
Ne olurdu bir dakika sonra çıksaydım
Sislerden içimde ateşi yakmaz olsaydım
Yavru dünyadan bihaber
Masum gözleri etrafı gözler
Utandım göz göze gelmekten
Anne de kızardı mahcubiyetten
Yünden atkıyı örttü yüzüne
Selamı aldı sessizce
Çevirdi başını
Sanki birine bakarmış gibi
Lanetler okuyor içinden belli
Herkes giderken o geliyordu
Yatağı sıcak mı bilmiyordu
Yar dediğinden dayak yemek ne zordu
Geceyi geçirmek kim bilir
Hangi komşuda
Hangi duyguda
Yuvası değil miydi kovulduğu yer
Kocası değil mi “döver de sever”
Bu kafayla daha biz
Çok zamanlar dışarıda geceleriz
Yavrular kopar bağrımızdan
Düz yolda düşer tökezleriz.
Hava sisli
hava soğuk
hıçkırıklar boğuk boğuk
bu ne vicdandır
bu ne merhamet?
Canın isterse tut, istemezse def’et
Hani “arın” dı “namus”undu?
Hani doğurduğu aslanındı oğlundu?
Utanmadın ona dayak atmaya
Sağda solda caka satmaya
Hava soğuk
Hava sisli
Sabah ayaz
Kimine gün doğarken, kimine vurur ayaz.
Kayıt Tarihi : 3.5.2006 19:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Mürsel Adıgüzel
TÜM YORUMLAR (1)