Uyanır seccadeler üstünde din,
Aklın endişeleri yayılır şehre,
İnsan kastle, güneş vakitle temas eder
Taşa, toprağa..herşeye! ..
Serinlik bir ihtiyardır ki şehrin üstünde
Gerinir sabahla beraber;
Kurtarır gecenin karanlığından
İnsanı, hayata davet eder.
Şarkın çekilen perdeleri içinden
Uzanır devamın eli zamana,
Korkusu, düşüncesi, endişesi..insanın
Toplanır sığar bir ana.
Açılan kapılardan fırlar dışarı
Günlük meselesi insanlığın;
Çırpınan bir endişe halinde çarpar
Düşen başların içinde yarın! ..
Kayıt Tarihi : 1.9.2011 15:01:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Yorumumda bir vecizeyi aktarırken "İMANSIZLIK İSE İNSANI ADİ, ACİZ BİR CANAVAR HAYVAN EDER" diyecekken, orada "HAYVAN" kelimesi yerine sehven" İNSAN" demişim.Düzeltir özür dilerim.
"MARİZ BİR ASRIN, HASTA BİR UNSURUN VE ALİL BİR UZVUN REÇETESİ, İTTİBA-I KUR'AN'DIR." -Kelam-ı kibar-
"İMAN İNSANI İNSAN EDER, BELKİ DE ONU BİR SULTAN EDER. İMANSIZLIK İSE, İNSANI ADİ, ACİZ BİR CANAVAR İNSAN EDER." -Kelam-ı kibar-
Demek ki, din uyumazmış ve tam tersine, gaflet uykusunda olanları uyandırırmış. Uyanık bir Müslümanın şehirlerde olan menfi davranışlardan ve işlenen günahlardan endişe etmesi ve bunun izalesi için çalışması Müslümanlığın bir gereği ve normal bir davranıştır. Yoksa o da gafiller güruhuna dahil olup, helaketi hak edenlerden olur.
Serinliğin, bir ihtiyar olarak vasfedilmesi, ilmi, akli ve dini kıstaslarla asla bağdaşmıyor. Çünkü o, Allah'ı tabiat kanununun içine derç ettiği görevli cüzdür.
Allah-c.c-, İnsanı dalalet ve cehalet karanlığından ancak Kendisinin yani, gönderdiği Kur'an ayetlerinin hayata geçirilmesinin kurtarabileceğini onlarca ayetinde beyan etmiştir. Geve karanlığından kurtaran da, yine alemlerin Rabbi olan Allah'tır. Doğaya koyduğu bazı özellikleri buna vesile kılar vesselam.
Şark, İslamı Anadoluya getiren Müslüman Türklerin ve öteki kavimlerin yaşadıkları bölgedir. Onlar, İslamiyetle insanlığın ve medeniyetin önüne bir perde olmamışlar ve perde de çekmemişlerdir lakin ve ne yazık ki, din-i İslam'ı tasavvufçuların ve tarikatçilerin felsefesine göre yorumlayanlar bu bek işi yapmışlar ve hala da yapmaktadırlar. Yani dine ve insanlığa ve de müslümanlara en büyük kötülüğü yine Müslümanım diyen din tahripçileri yapmıştır.
"Düşen başlar"dan kasıt İstiklal mahkemelerinde kesilen hoca ve şeyh başları ise, Düşen başlardan yarınlar için bir planın çıkması bahis mevzu olamaz. Çünkü Ölüler plan yapamazlar. Buradaki kasıt, uykudan ve yorgunluktan mütevellid öne/göğse düşen başlar ise ki -bu daha mantıklı geliyor- o zaman şair doğru söylemiş. Zira, çok uyuyan ve gaflet içinde olan başların içindeki akıllar eğer akl-ı selim iseler, yarınlarından endişe etmelidirler.
Rabbim bizleri, gafletten, cehaletten, dalaletten, hıyanetten ve her türlü denaetten mhafuz ve muhafaza buyursun amin!
Emek var olsun..
Mekânı cennet olsun üstadın..
Saygılarımla
özür
ben ise şairin kelimelerine hemen hemen hiç eklentisiz serbest şiiri heceye soktum
TÜM YORUMLAR (16)