Saat yirmibeş... Şiiri - Yusuf Ziya Lebl ...

Yusuf Ziya Leblebici
512

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Saat yirmibeş...

Saat yirmibeş, caddeler yine suskun
işportacıların naraları bir kenarda dursun
rüzgar bile kayboldu tek başınayım
sen yine yoksun.
Kurumuş gözpınarlarım zonklayıp da
hiç ağlamayacaktım bu saatte
yüreğime duvar ördüğüm taşları
yıkmayacaktım tekmelerle.
Her gün saat yirmibeşe geldiğinde
sözlerim bir yana
yeminlerimi unuturum gecemde...

Kardelenleri kolye yaparım boynuna
gece yağmurları vurdukça sana
açılırsın yapraklarınla
saat yirmibeşe vardığında
gözlerine baktıkça kana kana
ne sözlerim, ne yeminlerim işler bana.

Bu saatte bülbül güle küsmüş de
gülün haberi bile olmamış
ben küsmüşüm kime ne
senin bile ruhun duymamış.
Saat yirmibeş
Kargı yaylalarında rüzgar esmiş
yaprakları okşamış
banaysa hasret rüzgarları gelmiş
zonklayan şafaklarıma bir balyoz koymuş.

Kapandı kapılar bir bir
Allah aşkına neredesin sen
yarama derman, derdime ferman
kulağımdaki türküm, şiirimdeki sevdam
yirmi beşinci saatim..
Hangi rüzgar sevdamı uçurabildi
hangi dert seni benden çalabildi
Beni kaybettim, yolumu kaybettim
bir senin ümidini kaybetmedim
O ümit, beynimde yarınki rota
sense yüreğimdeki kara sevda
ya aç kollarını gel artık bana
ya da beni de götür al yanına.
Şiirlerimi yüklenip de
türkülerimle geleyim sana
saatlere saat ekletme bir daha!

Yusuf Ziya Leblebici
Kayıt Tarihi : 16.6.2004 14:50:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Yusuf Ziya Leblebici