Bir aşk fidanı ekmiştin gözlerime.
Ben öyle sanmıştım en azından...
Oysa sen gözyaşlarına gözlerimi tutuklatmıştın,
Bense fidan filizlensin diye ağlıyorum sanmıştım...
Biz seninle iki vapur bankıydık.
Sırtlarımızda sayısız yolcu taşıdık.
Az mı fırtınalı günler yaşadık?
Kaptan rotayı şaşırsa da hep karşı karşıyaydık.
Biz seninle gönül gözüyle bakışırdık.
Zira her daim birbirimize dokunma yasağındaydık.
Paslı vidalarımız sökülür sökülmez ayrıldık.
O an anladım.
Bir şansımız daha olsa,
Anca bir buçuk metreden bakışırdık...
Aşkı kitap mı sandın sen
Okumaktan sıkılınca bir kenara atabileceğin?
Aklına gelmedi mi hiç,
Raflarda tozlanan aşkın ah edeceği?
Ya o ahların dönüp dolaşıp yine seni bulacağını
Hiç mi düşünmedin?
Aşkın ahı tuttu geri dönmeyenim.
Sana mürekkep kıyafeti giydirip
Satırlara müebbeten hapsettim...
Çünkü sen kolayı seçip
Bi sigara dumanı sessizliğinde
Usulca havaya karışıp giderken,
Ben, kül tablasında boynu kırılan izmarittim.
Hiç edildim.
Acıların en büyüğünü seni özlerken çektim...
Ne zaman sokağın tavanına takıldıysa gözlerim,
Hep senin resmini çizdim...
Bazen sahilde yosun tutan kayalara da imreniyorum.
Her ne kadar kayaları zamanla törpülese de dalgalar,
Düzenli olarak birbirlerine sarılıyorlar.
Ne aşınan kayalar asabi dalgalara küsüyor,
Ne de dalgalar yosun tuttu diye kayaları terkediyor...
Ciğerlerimi rahat bırak doktor!
Bakacaksan kalbime bak.
Kaç izmarite kültablalığı yaptı kimbilir?
Kaldıysa şayet sigara basılmamış bir yeri,
Orayı kurtar söndürülecek izmaritten! ..
Ya da boşver yorma kendini en iyisi.
Sen anlamazsın benim halimden.
Beni en iyi denizden henüz çıkmış
Islak ayaklara sarılan kum taneleri anlar,
Ayaklar kuruduğunda tane tane dökülen...
Biliyorum kalbim.
Büyük çaplı manevi hasarlı kaza atlattık seninle...
Ölümü ramak geçmeye bir kala öğrendik,
Hayatın palyaço kılığına girmiş koskoca bi yalnızlık olduğunu...
Saat toparlanmayı çeyrek geçiyor.
Hadi daha fazla kredi çekmeden zamandan benliğimize varalım...
Şimdi sen önce bi güzel içini dök ve rahatla yürekyanım.
Yeter ki Sen üzülme artık.
Gerekirse ben göz gürültülü yağmur olur akarım...
Sonrası mı?
Sonrasını yeri göğü Yara'dana bırakalım...
Kayıt Tarihi : 29.8.2014 10:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
29/08/2014

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!