Saat sekiz buçuk ya da olmak üzeredir

saat sekiz buçuk ya da olmak üzeredir...

adımlamakla neyi kast ettiğine göre değişir tabii ama,

bir adım daha atamamaktan yakınarak devam ediyorum adımlamaya.

demirden korkulukları...

elektrik direkleri...

sokak köpekleri...

hiç iş yapmayan bir restoran...

yakında batar, biz tutarız burayı...

işe bisikletle giden bir adam... ilginç.

yollar berbat buralarda,

ortadan ikiye büyüyen bi ağaç,

pek yabancı değil aslında...

87 model bir ford kaldırımda, satılık, beyaz...

biradere haber ederim, belki alırız bu yaz...

hah köşedeki kahve...

sabahın köründe bu kadar insan kahvede ne yapar?

bi türlü bulamadım bu sorunun cevabını, bi yirmi beş eksik kaldım,

işte ! beylik lafları haklı çıkaran bir değirmen daha !

kahvenin çaprazında...

dönüyor ama arada sırada...

burada ne söylenir bilmiyorum... bir soluk duruşu... bir de selam... ve devam adımlamaya...

diyorum ki, şu motor süren çingene çocukları, neden çok seslilikten yana,

hata yapan ben miyim acaba ?

çünkü hep gülerken karşılaşıyorum onlarla...

saat sekiz buçuk.

bazen yazmak için yürümek gerekebilir ya da adımlamak

tabii bu, adımlamakla neyi kast ettiğine göre değişir