Gelenler gitmekte, ağır, ağır.
Umutsuz gözlerle bakarsın, gidenlerin ardından.
Bir mahkuma benzeyen duruşunla,
yüreğinde kasvet, duygularında siyah bulutlar.
Soğuk rüzgarlar esmekte, üşüyen yüreğine.
sığındığın bu yerde, birkaç yaşlı, birde sen.
Son ayak sesleri, uzaklaşır kapıdan.
Gizli bir sessizlik, koridorları sarar.
Yüreğinde eziklik,
ruhunda tarifsiz bir intizar.
Uzun ve karanlık gecenin ilk anları başlarken,
Günün solgun ışıklarında, yaşarsın hicranları.
Her yana sinmiş ağır bir koku,
Şimdi, daha fazla gelmekte.
hastalık, acı, ıstırap,
Ürperten umutsuzluk.
Tüm benliğini saran yalnızlık.
Hele, boş odanın ahvali!
Kulağına gelir, uzak salondan,
Kısık sesli konuşmalar.
Duymak istemez gönlün,
Bir korkudur, sarar içini.
yaslandığın yerden seyredersin,
şehri uzaktan.
Parlayan ışıklara daldın.
Düşündün şehirde yaşayanları.
Kıskandın, sevgiyle sarılanları.
Buğulanmış gözlerinden, düşer gözyaşları.
Çizer yanaklarına desen, desen,
yüreğindeki sızıları.
Uzanırken gıcırdayan yatağa,
Kapattığın gözlerinde resimler.
Sisler arasında bir kadın,
Sana bakar anılardan.
Acı bir tebessüm, belli belirsiz yüzünde.
İzleri yakar özünü, sığındığın bu yerde.
Artık, önemi kalmaz geçen zamanın.
On yedi sıfır beşten sonra.
Kanı akmaya başlar, derin bir yaranın.
Mehmet Macit
27.01.2012
Kayıt Tarihi : 29.1.2012 14:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
küçük bir hastanede mesai bitiminde oluşan sessiz havada duygula anlatılmakta.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!