Şimdi hiç batmayan bir güneş gibi oturmak vardı kalbine
Ağlamaktan yorgun düşmüş bir çocuk gibi
Duruvermek gözbebeğinde
Elleriyle gözyaşlarını siliverirken
Bir yanı da o masumiyetiyle haykıran
“Anla beni!”
Şimdi hiç dinmeyen bir nisan yağmuru olup yağmak vardı saçlarına
Öpücükler kondurur gibi akıvermek yanağından
Ve tutuversen sen düşerken yanağından
Sonra bıraksan beni göz çukuruna
Ve ben dolanıversem hep
O göz kalemi döktüğün yolda
Hep oluverse manzaram
Tüm duyguların en sessizini saklamış
O gözbebeğin.
Bazen kirpiklerin acıtsa beni
Atıversem kendimi gözbebeğine
Sonra düşüversem belleğine
En büyük intihar bu olsa gerek
Kalbin onu anlamayacak olana cehennem
Cehennemin en kırmızısı
Bir gözyaşım söndürecek tüm alevini
Kalbinde pişeceğim ben
Sonra kim şair kim şiir suali dolanacak
Şiir de şair de benim diyeceksin
En gizli hazinen gibi oturacağım yüreğinde
Şirinlerin mantar evlerindeki Gargamel kabusum olmayacak
Üzerimi senin sırların örtecek
Bir daha hiç çıkamayacağım oradan
Ve ben hiç ölmeyeceğim.
Sonra bir fotoğraf karesi düşeceğim tüm kalplere
Beş çayı gibi içilecek her gün
Her gün biraz daha yaklaşacağız
Ne zaman nerede belirsiz bir ölüm celladının giyotinine
Her köşe başında bir hayalet gibi duracak ölüm
Ben ise ölümü senin göz kalemi ile çizdiğin yolda bulacağım
Katilimin resmi çekilecek her gün
Kimse katilimi bilmeyecek.
Emrullah AtabeyKayıt Tarihi : 31.5.2017 02:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!