saadetin aşkındır
mutlaktır
o sadece senindir
kaynak ta sensin
nehir de sensin
okyanusa akıp gidensin
her yağmur damlası sensin
toprağa düşer
tohuma can verirsin
tatlanır yemiş olursun
yiyen de sensin yenen de
madde de sensin
bilinç de sensin
gökyüzünden yeryüzüne
bir yıldız gibi kayar
düşersin
varlık da olursun
yokluk da olursun
varoluşa karışırsın
hayat ta sensin
yaşam da sensin
bir varsın bir yoksun
yeryüzünde bir masalsın
bir gün ansızın uçup gidensin
ağaçlar gibisin
mevsimlere göre değişirsin
bir açarsın bir solarsın
çabucak çekip gidensin
göçmen kuşlar gibi
misafir gelirsin
henüz hasret gidermeden
uçup gidensin
ama neden böylesin
çalışır çabalarsın
sanki hiç ölmeyecek gibisin
hiç doymadın doyamazsın
bilmezmisin elin boş geldin
elin boş gideceksin
ders alırmısın almazmısın
bilmem bilemem
zevk acı
Habil ve Kabil gibi
kardeş birbirine
ama bu kavga hep boşuna
Büyük İskender dünyayı fethetti de
ne oldu sanki
Diyojen'in saadetini kıskandı
O'nun kadar bile huzur bulamadı
Gökkuşağının yedi rengisin
yıldızlar kadar çoksun
okyanuslar kadar büyüksün
toprak kadar bereketlisin
ve kuşlar gibi özgürsün
daha ne olsun
varoluşun cenneti de
cehennemi de sensin
Kayıt Tarihi : 28.2.2010 14:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

yıldızlar kadar çoksun
okyanuslar kadar büyüksün
toprak kadar bereketlisin
ve kuşlar gibi özgürsün
daha ne olsun
varoluşun cenneti de
cehennemi de sensin
*
Bunu anladığın kadar çoksun… Bunu anladığın kadar tek!
Her şey sende! (gizli) Daha ne istiyorsun?
‘saadetin aşkındır
mutlaktır’
Muhteşem bir farkındalık öyküsüydü yine kaleminizden çokça aşina olduğum, tebrik ediyor, beğeni takdir ve teşekkürlerimi sunuyorum Sayın Ali Taşkıran.selam ve saygılarımla.
TÜM YORUMLAR (8)