Sana kavuşmak isterim
Sesim yok, sesimi kaybettim
Yok oluş türküleri çığırıyorum
Taşlı deresinde soğuk memleketimin
Koyunları güden çobanın güvenilir asası
Dayandığı huzur içimin
Yar, kara saçlarını gerdanından sal
Dolansın boynuma ipten ince
Bir lahza nefes kalsın sinemde
Vuslattan bir rüzgar esmedi
Nar, ala çiçeklerini ne zaman açacaksın?
Gözler görmezse dumanı
Duman var mı?
Pervaneler uçmazsa ışığa
Işık var mı?
Düşünmez insan uykuda
Rüya var mı?
Anladım ki korkaklara göre değil yaşamak ve inanmak
İkisi de yürek işidir, yapamaz bunu bir ahmak!
Ne susmak gösterir bilgeliği ne de konuşmak
Niçin susup nasıl konuştuğun bunu gösterir ancak!
Sen bir sırdın aşikâr etme
Yaptığın gönüller tarumâr etme
Öyle düşman gibi kaşlarını çatma
Bırak, kalpsizler kin tutsun
Tek kelime etme, tılsımı bozma
Ne kalender bir lokma
Ne lavraların kokusu
Çile ve elemden doğurmuş
Tek düze kalıntının anonsu
Gerginlik ve korkudandı
Es rüzgar
Es üzerime doğru
Es ki son bulsun umutsuzluğu
Ve heybeme çıksın her yolu
Sevgi yok bende
Günlerin bucağında öğüt vermezler
Günceler günceler
Soru sormazlar
Bir karış sözü destan yapmazlar
Isırmayan köpeği havlatmazlar
Bir resim çiziyordum
Öylesine bir eskiz
Bir ses geldi kulağıma
Sessizlikten daha sessiz
Sinemde düştüğüm kara sevdam
Zahir olsa zindan-ı Yusuf'tum
Aşikar olsa beni yakan ateş
Ben de bir İbrahim olurdum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!