Gülyalı’dan geçerim
haylaz bir çocuksun
kumsalda o son yaz
nasılda masum
Ordu’da o durakta
alnında bir ateş korsun
serkeş bir fısıltı konar dudaklarıma
nasılsın
serapsın kaybolursun
koşarım gara kanatlanırcasına
hatıramda sarışın
o ilk sarılışın
elimi tutuşunun lâhutî hayali
ağırdır bu Sevdanın
kaldırılmaz vebali
ahh karayazılım
gurbette geçer mi gün
ömür geçip gidiyor
bak geldik kaç yaşına
bu kaçıncı firarın
bitsin artık bu sürgün
bir tatlı nefesten çok
muhtacım işte sana
gel yarım elmam
zamansız Aylam
sensiz geçen yılları
ömürden sayma sakın
dön artık Süveydam
salâm oldukça yakın
15 Haziran 2013 Cumartesi /Ordu
Mahmut PolatKayıt Tarihi : 14.3.2016 16:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Süveyda belki sevgiliye yakıştırılan bir isim, belki de bir imge. Her hangisi ise çok yakışmış şiire. Bunu belirtmeliyim öncelikle.
Bu kaçıncı firar, bitsin artık bu Sürgün! .....
Kurban olsun Urfal’ın gözlerinin yaşına….
derken, bu ayrılığın sevgiliyi de ne denli üzdüğü aşikar...
'Rüzgar, alev için neyse ayrılık da aşk için odur. Ufak alevi söndürür, büyük alevi daha parlatır.'La Rochefaucauld
Finalde selaya kadar varıyorsa sevgiliye davet, sözün bittiği yerdir burası.
Kutluyorum Mahmut bey.Değerli şair... Nicelerine.Sevgimle...
Naime Hocam...
Güzel İnsan...
Ülkemin Yürekli Kadını....
Güçlü kalemi....
Yorumunuz beni ziyadesiyle onurlandırdı. Şahlandırdı duygularımı... Lakin ben şair değilim... Öyle bir iddiam da yok....
Garip bir Aşığım ben....
Kalbi İşaretlenmiş bir Aşık.....
Hasadı olmayan yazlara adanmış bir yürek belki....
Şair olmak kim, ben kim?
TÜM YORUMLAR (2)