ŞİİR, SEVGİLİM; SEVGİLİM, ÖTEKİ BEN...
(....Seni anadilimde sevemedim ama yüreğimin anavatanı senindi, senindim… Düşleri talan edilmiş, şiirsiz, esmer, kısa saçlı bir adam görürsen beni hatırla.… Bir gölge peşinde sürüklenen mecnunlar gibi; çığlıkları rüzgara karışmış bir adam ölüyor gurbette… O da bir zamanlar aşıktı...yolculuklara ve şiire ölürdü…)
Kömürleşmiş bir aşkın kapkara küllerindeyiz,
Yüreklerimizde kuşkulardan denizler.!
Dilinde nefretin binbir türlüsü,
Susturup kapından kovduğun gün öldüm,
Bir tutam nefrette, masmavi bir aşkı boğacak kadar ölüsün,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bir mahpus en çok kuşları ve bulutları özler,
Ben de vanilya kokulu ellerinde yüzümü…
Yıldızlar kentin ışıklarıyla gizlice söyleşirken,
Ve terkedilmiş güney köylerini sis basarken,
Beni düşün…
Hatırla, sende öğrenmiştim ilk kez ağlamayı…
Duyarlı, sevgi dolu yüreğinizi kutluyorum.Yine farklı bir paylaşım. Tam Puan.+ ANT. Saygı ve sevgi ile kalın.
Hikmet Yurdaer
Duygu yüklüydü ve akıcıydı... ağlamak erdemliktir... Ağlayan yürekte sevgi bitmez... Kutlarım...
duygusaldı...susmak..ve ağlamak...tebrikler...teşekkürler.....
Kömürleşmiş bir aşkın kapkara küllerindeyiz,
Yüreklerimizde kuşkulardan denizler.!
Dilinde nefretin binbir türlüsü,
Susturup kapından kovduğun gün öldüm,
Bir tutam nefrette, masmavi bir aşkı boğacak kadar ölüsün,
Ah, bir hatırlasan ilk gülüşünü.!
Arayan hep odur diye sesine koşmacalarımı…
Çocuklarımdan önce sana dualarımı…
Alacakaranlıkta kırlangıçlar bahar yemini etti,
Duramam artık talan edilmiş gözlerinde.!
Duramam kurşunlanmış paslı düşlerinde….
Bir mahpus en çok kuşları ve bulutları özler,
Ben de vanilya kokulu ellerinde yüzümü…
Yıldızlar kentin ışıklarıyla gizlice söyleşirken,
Ve terkedilmiş güney köylerini sis basarken,
Beni düşün…
Hatırla, sende öğrenmiştim ilk kez ağlamayı…
Mükemmel bir sevgi şiiri okudum...
Tebrik ediyorum DOST YÜREK..
Selamlar, saygılar.
Beni düşün…
Hatırla, sende öğrenmiştim ilk kez ağlamayı… ..
İlk ağlamalar hemen acı, hemde unutulmaz oluyor.
Sayın EROĞLU, fark yaratan şiirleriniz birbirinden güzel ama bu şiir bir başka güzel. Çok çok beğendim, kutluyorum kaleminizi. Saygılar. +10ant.
Ben kaybolurum yine sensiz gecelerde
yazacak siir yok, dize yok
yoksa senin adin tüm hecelerde
Yıldızlar kentin ışıklarıyla gizlice söyleşirken,
Ve terkedilmiş güney köylerini sis basarken,
Beni düşün…
Hatırla, sende öğrenmiştim ilk kez ağlamayı…
Aglamakta bir erdemdir, sevgi adina cok hos misralar hüzün dolu olsa da...Tebrikler...
SENDEN ÖĞRENİLEN HER ŞEY VE HERŞEYİN İLKİ
İLK SEVİLEN İLK KAVUŞULAMAYAN VE İLK UNUTULAMAYAN
SEVGİLİ EROĞLU ŞİİRİN ADI BİLE ÇOK UZUN BİR HİKAYENİN İŞARETİ GİBİ
YOLCULUK VE ŞİİR HAYRANI BİR YÜREK
İŞTE BURADA SANATÇI RUHUNUZUN VURGUSU VAR
BU BÜYÜLÜ TUTKULU VE VEFASINI SİZİN TARAFINDAN BİLİP EMİN OLDUĞUMUZ AŞKINIZA SAYGI DUYUYORUM
VE HİKAYESİ HİÇ BİTMEYECEK OLAN AŞKINIZA MÜSLÜM BABA ŞARKISIYLA SELAMIM OLSUN
ACILI SEVDA ŞİRİNİZE TAM PUAN VE ANTOLOJİM SAYGILARIMLA
..SENDE KALMIŞ
nerdeysen bir haber gönder
diğer yarım yanında kalmış
yaşayamam gelmezsen eğer
yarınlarım hep sende kalmış
ellerinde sıcaklığım
saçlarında baharlarım
yüreğinde umutlarım
gözlerinde gözlerim kalmış
karanlıklar ülkesindeyim
ışıklarım hep sende kalmış
çekilmeyen dertlerimleyim
sevinçlerim hep sende kalmış
Bir öğretmen türküsü olmuş
tebrikler
saygılarımla
Bir mahpus en çok kuşları ve bulutları özler,
Ben de vanilya kokulu ellerinde yüzümü…
Yıldızlar kentin ışıklarıyla gizlice söyleşirken,
Ve terkedilmiş güney köylerini sis basarken,
Beni düşün…
Hatırla, sende öğrenmiştim ilk kez ağlamayı… Ne güzeldi ne hisliydi duygu yüklü sözlerdi..ellerine yüreğine sağlık İbrahim dost..beğenerek okudum yürekten kutluyorum+10 selamlarımla...
Bu şiir ile ilgili 134 tane yorum bulunmakta