-son düşümdün-
gecenin koyu mürekkebiyle yazdığım
yıldızların bile kıskandığı o rüya
-son yeminimdin-
ahdimin dikenleri kanatırken dudaklarımı
zarif harferlerle yazıp adını
nefesimle ruh üfledim gül yaprağına
-son yağmurumdun-
yokluğun buzdan sarkıtlar gibi saplanırken tenime
gözlerimden akıp gideceksin diye korktuğum
-son yangınımdın-
üzerimi alevinle örttüm
ve zerreye dönüşürken her bir damlam
tutamadım seni
kül olup savruldun avuçlarımda
-sen bu ömrün küllerinden doğmayı reddettin-
anladım ki!
geç kalan sen değilsin
meğer ben zamansız düşmüşüm sevdaya
zaman seni geçti
eskidi adının geçtiği kadim şehirler
savrulurken rüzgârında yılkı atlarının yeleleri
ben hâlâ seni arıyorum o lahzanın yıkıntılar arasında
kendi ekseninde dönerek eksilirken bu sevda
dokunamıyorum kordan ellerimle sönmeye yüz tutmuş kalbine
çekiyorum ellerimi ellerinden düşme diye uçurumlara
çünkü ölsem de gel diyemem sana
çünkü ölsen de gel deme bana
madem ki ayrıldı yollarımız bağlaçlarla
bırakalım iplerini geçmiş zamanın
salalım gökyüzüne
kördüğüm olsun bu uçurtma
ya da yetim bir çocuğun başını okşar gibi
merhametimizle örtelim üzerini
sessizce çürüsün küskün bir tohum gibi
toprağında
bundan böyle
dokunuşlarım bölmesin uykularını
bundan böyle
ne tufan kopsun göğsümde ne de fırtına
Ben Özge 2
Kayıt Tarihi : 26.11.2025 23:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
"sen" https://youtu.be/7Li-rNHoqDA?si=yguR_A-KjHkS-MzY




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!