S o k a k l a r
Sabah sabah çocuk çok açtı zaten o gece uyuyamamıştı soğuktu ve yağmur yağmıştı,
üzerindeki her yerleri söküle dikile delinmiş elbiselerinin giyilecek bir halleri kalmamıştı hemde gecenin yağmurundan birazda ıslak görünüyorlardı,
çocuk pastahaneye gelmeden önce kurutmak için çok uğraşmıştı ama yinede bazı yerleri ıslaktı çocuk hafif titrer gibiydi,
pastahaneye ürkek ürkek girmiş garson kıza şu çikolatalı pasta nekadar sormuştu kız 50 kuruş demişşti,
çocuk çikolatalı pastayı çok seviyordu bir zamanlar bir arkadaşı ona vermişti çok hoşuna gitmişti unutmamıştı tadını,
çocuk elindeki paraları sayıyordu, garson kızın diğer müşterileri vardı onlarada bakmalıydı bu çocuk nerden başıma bela oldu diyordu içinden,
çocuk yeniden kıza sordu peki onun yanındaki sade olan pasta ne kadar diye kız 35 kuruş dedi, çocuk bana lütfen sade olanı verirmisiniz çikolatalısına param yetmiyor demişti,
garson kız çabucak pastayı ve kasa fişini çocuğun köşedeki küçük masasına bırakıp öbür müşterilerine koşmuştu, kız müşterilerinin isteklerini halletmiş çocuğun masasına bakmıştı,
kasadaki arkadaşına şu masada bir çocuk vardı o burada yemedimi pastasını diye sormuş kasadaki arkadaşı o çocuk galiba pastanın yarısını yedi yarısınıda cebine koydu gitti demişti,
masayı toparlamaya giden garson kız çocuğun masasında hıçkırıklara boğulmuştu yanına gelen arkadaşına bana o çocuğu bulun lütfen diyordu,
oma çocuk gitmişti çünki onungibi annesi babası olmayan kendisi gibi sokaklarda yaşayan arkadaşı o gece yattıkları yıkık üstünden yağmur suları akan evde hastalanmıştı ona pastasının yarısını götürmeliydi,
kasa fişinin yanına son parası 15 kuruşu garson kıza bahşiş bırakarak gitmişti çabucak,
garson kız anlamıştı sokak çocuğunun 50 kuruşu varken 35 kuruşluk pastayı neden aldığını ve onun için çok ağlamıştı sokak çocuğunun çikolatatalı pastasına.
ismail soytekinoğlu
yaşanmış hikayeler.
İsmail SoytekinoğluKayıt Tarihi : 30.6.2009 14:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
o gece arkadaşımla çok ıslanmıştık o benden daha kötüydü öksürüyordu, kendisine çeketimi vermiş burada dur şu köşeye sıkış daha fazla ıslanma ben gidip sana yiyecek bir şeyler getireyim demiştim, o benden küçüktü daha 8 yaşındaydı ben ondan iki yaş büyüktüm ona babalık yapıyordum, daha bir hafta önce bizim ormandaki dutun altında dut yerken tanışmıştık o dut bizim anamız babamızdı acıkınca onun altına giderdik, o doğunun bir yerlerindendi banse karadenizliydim ama olsun diyordum iyiliği et at dereye seni bulur bir gün diyordu rahmetli ninem, bende öyle yapıyordum.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!