S/izdüşümler-V (Goldmens)

Uğur Deniz Ülkegül
279

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

S/izdüşümler-V (Goldmens)

Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin, bu gün içine sokulduğu tünelin,
-ne insan hakları ile,
-ne ekonomik gelişme ile,
-ne “çağdaşlaşma” ile,
-ne demokrasi ile,
- ve ne de Cumhuriyet ilkeleri ile ilişkisi bulunmaktadır..
Sorun, “Türkiye’nin AB güdümü altına sokulması” sorunudur..” Türkiye içinde ki “dar bir çevre” ile AB’nin Türkiye üzerinde ki hesapları” bir noktada birleşmiş ve bu birleşme noktasının gerekleri,“gerçekler kamuoyundan gizlenerek” yerine getirilmiştir.

Erol MANİSALI

………………………………………………………………………………………………….

Gelelim Türkiye’ye..Dünya da altın üretimine karşı en yoğun, en uzun süreli, en gürültülü, en organize, en renkli, en anarşist, en dıştan yönetilen, en anti-emperyalist, en etnik, en mezhepçi, en sosyalist, en ulusalcı tepkiler gösterilen tek ülke,Türkiye! ..Ve bu tepkinin simgesi de Bergama..
Bu anormalliğin traji-komik bir yönü de, Türkiye’ de altın üretiminin hiç söz konusu olmayışı..Üretilmeyen altın için, kitlesel kıyametler koparılan bir ülkenin, “araştırmayan, sessiz, duyarsız” insanlarıyız hepimiz…

Necip HABLEMİTOĞLU
…………………………………………………………………..
Bir toplantı sonrası……

Av.Eren KESKİN: Alman konsolosluğunun Tarabya’da bir konuk evi var..Çağrı onlardan geldi..Alman adalet bakanı bir gün sonra, devlet yetkilileriyle görüşecekmiş..Bir gün öncesinde sivil toplum örgütleriyle (STK) görüşmek istemiş..Türkiye’nin sorunları, “İnsan Hakları İhlalleri, Sınıfın Hak İhlalleri ile ilgili görüşlerimizi sordular, biz de görüşlerimizi anlattık..
Ben esas olarak Türkiye’de sistemin bir sorun olduğunu, Türkiye’de siyasi partilerin siyasetin gerçek belirleyeni olmadığını, siyaseti gerçek belirleyenin, Genelkurmay olduğunu söyledim..Bunun üzerine Türkiye’de ki sistem yapısı üzerine derin bir tartışma başladı..

AYDINLIK: Siz bildiğim kadarıyla, sol kökenli bir insansınız..Almanya da, şu anda başka ülkelerin iç işlerine karışan emperyalist Avrupa’nın önemli ülkelerinden biri..Almanya adalet bakanıyla Türkiye’nin sorunlarını tartışmayı doğru buluyor musunuz?

Av.Eren KESKİN: Doğru buluyorum..Çünkü biz İnsan Hakları Savunucuları olarak herkesle görüşmekten yanayız..Bizim bu konuda bir çekincemiz yok..İnsan hakları savunucularının milliyeti olmaz..Türkiye’de yaşanan Hak ihlallerini yabancı devlet yetkililerine söylerken de “Türkiye’yi korumak gibi bir kaygımız olamaz..” Çünkü biz devletin hak ihlallerini yaşıyoruz..

Hans SCHUMACHER: Toplantıya katılanların “Alman ajanı” olduğunu size teyit etmemi mi istiyorsunuz..? Türkiye’de ki PARTNERLERİMİZ bizim onlara yardımcı olabileceğimizi düşünüyorlar..200 Milyar dolara yakın dış borçla ilişkilerinizde bir denge sağlamanız oldukça zor..Batı; “Şu kadar yardım almak istiyorsanız, şu şartları yerine getirin’ diyor..

*Hans SCHUMACHER: Friedrich Ebert Vakfı Türkiye temsilcisi..

Toplantıya davetli olarak katılanlar:

AV. Eren KESKİN
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şub.Başkanı

Ahmet ASENA
DİSK Genel Koordinatörü

Orhan SİLİER
Tarih Vakfı Genel sekreteri

Nilüfer METE
TÜSES Genel Sekreteri
Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı
CHP Beşiktaş İlçe örgütü Üyesi

Deniz KAVUKÇUOĞLU
SODEV Yöneticisi
Sosyal Demokrasi Vakfı

Zülal KILIÇ
KA-DER Başkanı
Kadın Dayanışma Derneği

Rona AYBAY
Prof. Dr.
……………………………………………………………………………………

Biz de tatlısu solcuları ya da liberal solcular..Çok uluslu şirketlere karşı çıkmadan,

-Ulusal sanayi, ulusal tarımı, iç pazarı yabancı dev şirketlere karşı, korumaya gerek duymadan,
-Türkiye-AB ilişkilerinde, AB’nin Türkiye’yi Gümrük Birliği ile tek yanlı bağlayarak, “Her alanda sömürmesine karşı olmadan”,
-AB’nin ve ABD’ nin Kıbrıs, Ege, Patrikhane, Güneydoğu, Ermeni Tasarıları gibi konularda dayatmalarına tepki göstermeden kendilerinin “Sol olduklarını” savunuyorlar..Bunlara “Emperyalist sol” ve ya “Kapitalist sol” demek gerekir..İŞGALCİLERLE BERABER OLAN SOLCULAR bunlar..
-AB’nin yanında yer alırlar,
-AB ve ABD’nin EĞİTİM ve MİSYONERLİK eylemlerinin içinde ve yanında dururlar..
-Hükümetlerin, Bürokrasinin ve gayri milli sermayenin, Batı Emperyalizmi ile işbirliğine tepki göstermezler..Onlar Enternasyonalist solculardır..Aynen Tony BLAİR hükümeti gibi…

Türkiye ve benzeri ülkelerde artık kavramların “Bizim Tarafımızdan” konulması gerekiyor..Ezilen, bizleriz..Ezenlere karşı çıkarken, neyin “Sağ”, neyin “Sol” neyin “milliyetçi”, neyin “Sömürgeci” anlama geldiğini, biz ezilenler, “kendi açımızdan” değerlendirmek zorundayız..Bizim milliyetçiliğimiz onlarınkiyle taban tabana zıttır..
Batı Emperyalizminin tanımlamaları, “denizaşırı sömürgeler manzumesi” n den ortaya çıkan kavramlardır..Aynen, Tony Blair’in solculuğunda olduğu gibi..Onun ki, benimkiyle taban tabana zıttır…

Erol MANİSALI
……………………………………………………………………………

Usta baktıkça..
Baktıkça usta, utanıyorum..
Huzurmuş, umutmuş, yarınmış,
Yaşamak değil benimkisi..
Ben sadece, her gün
Aynada kendime katlanıyorum..

Bir de kapı komşuma,
Manav Hüsnü’ ye, bakkal Selim’e,
Doktor Kazım’ a..

Açlığa katlanıyorum usta,
Yoksulluğuma, sefilliğime,
Yalnızlığıma…

İşsizliğime katlanıyorum,
Hırsızıma, yan kesicime, yobazıma..
Arsızıma, huysuzuma, korkağıma..

Sosyete fırlamasına,
Misyoner zırlamasına,
Lejyon züppesi,
Yazar zamparasına..

Katlanıyorum usta,
İnan katlanıyorum..

Ama bir de,
Katlanamadıklarım var..

Hani suret-i aslı
Maymun soyundan gelen,
İnsan kılıklılar…

Hayvan seviciler,
Sahtekar çevreciler,
Kendini bir soysuzluğa,
Asaleten Vakfediciler…

Ben kimim usta?
Sorunca “senin” diyorlar,
Bu orman, bu ağaç, bu topraklar..

Kimim ben usta?
“Senin” diyorlar,
Bu maden, bu kömür, bu kaynaklar..

Öyleyse neden açım?
Neden yoksulum usta?
Söyle bakalım,
Sen ne diyorsun bu hususta?

………………………………………………………………………………………

“Başka devletlerle veya o devletler adına faaliyet gösteren kuruluşlarla ilişki de gardımızı indirirsek, duyarlılığımızı, dikkatimizi bırakırsak, yarın kamuoyu önünde –Ben bundan çok korkarım- “STK (Sivil Toplum Kuruluşları) aslında yabancıların kullandığı bir alettir” diye birkaç örnek ortaya konur, bu kötü örnekler, dar kafalılığın, “yabancı düşmanlığının” aracı haline getirilebilir..”

TETV Genel Sekreteri
(Türkiye Eğitim Ve Toplumsal Tarih Vakfı)

“Eğer yabancı düşmanlığından, “o kadar pahalı elde edilen bağımsızlığa, gölge düşürebilecek her şeyden nefret etmek” anlamı çıkarılırsa, evet bizim yabancı düşmanı olduğumuz söylenebilir..Yabancı girişimlerinin, yabancı amaçlarının, içimizde uyandırdığı kaygılar, bütünüyle kalkmış değildir..Eğer bazen ihtiyatlı hareket ediyorsak, aşırı derecede kuşkulu davranıyorsak, bize çok pahalıya malolan özgürlüğümüzü kaybetmek korkusundandır..”

Mustafa Kemal ATATÜRK

.........................................................................................

“Türk genci, inkılapların ve rejimin sahibi ve bekçisidir..Bunların lüzumuna ve doğruluğuna herkesten çok inanmıştır; rejimi ve inkılapları benimsemiştir..Bunları zayıf düşürecek en küçük veya en büyük bir kıpırtı ve bir hareket oldu mu; “Bu memleketin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adliyesi vardır..” demeyecektir..Hemen müdahale edecektir: elle, taşla, sopa ve silahla..nesi varsa onunla, kendi eserini koruyacaktır..Polis gelecektir, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır.. Genç, “Polis henüz İnkılap ve Cumhuriyetin polisi değildir.” Diye düşünecek, fakat asla yalvarmayacaktır..Yine düşünecek, “Demek adliyeyi de ıslah etmek, rejime göre düzenlemek lazım..! ” diye düşünecektir..Onu hapse atacaklar.”Kanun yolundan itirazlarını yapmakla beraber”, Bana..İsmet Paşa’ya..Meclis’e.. Telgraflar yağdırıp, haklı ve suçsuz olduğu için tahliyesine çalışılmasını istemeyecek ve diyecek ki; “Ben inancımın ve kanaatimin icabını yaptım.Müdahale ve hareketim de haklıyım.Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı meydana getiren sebep ve amilleri düzeltmek de benim vazifemdir! ..”

İşte benim anladığım Türk genci ve Türk Gençliği..!

5 Şubat 1933
Mustafa Kemal ATATÜRK

Uğur Deniz Ülkegül
Kayıt Tarihi : 27.2.2005 13:57:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Nusret Akbayır
    Nusret Akbayır

    ' Bu Sayfayı Düzenlemiş Olduğunuz için Teşekkürler,
    Sn. Uğur Deniz Ülkegül.'
    ( Antolojideki Şiir Sayfamda Yer Alan : 'Necip Hablemitoğlu Anısına' şiirini okumanızı arzu ederim ) Başarılar. Saygıyla. Nusret Akbayır.
    05/03/2005. / 18.10.


    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Uğur Deniz Ülkegül