S/izdüşümler-IV (Economıc)

Uğur Deniz Ülkegül
279

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

S/izdüşümler-IV (Economıc)

“Amerikan kapitalizminin temel hedefi, bütün zayıf ülkelerin hammaddeleri ve ulusal pazarlarını kendisi için açık birer kapı olarak tutmaktır..Bunun için diplomasi ve gerekirse zor kullanılmalıdır..”

1902
Woodrow Wilson
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı

……………………………………………………………….
“Küreselleşme, örtülü faşizmdir..Faşizmin adı ve biçimi değişmiş, küreselleşme olmuş..Dünya pazarlarında büyük şirketler, küçük şirketleri yutuyor, yok ediyor.. Küçüklerin koruyanı olmayacak..Küçük ve zayıf devletler “egemen” ve güçlü devletler karşısında DEVŞİRİLMEK isteniyor..
Zayıfların işçisi, çiftçisi, küçük işletmeleri ezecek..

Prof.Dr. Erol MANİSALI

……………………………………………………………….

Türkiye,
Teorik bakımdan bağımsız bir ülke oldu..Ancak ticaret ve ekonomide
yeteneksiz ve sermayeden yoksun olan bu halkı tanıyanlar bilirler ki, bu bağımsızlığın ömrü pek kısa olacak ve eski durumu bir başkası üzerine alacaktır..

New Conventional
İngiliz Gazetesi

……………………………………………………………….

“Türkiye’ de önemli mevkilerde Amerikan eğitimi görmemiş bir Türk’ün bulunduğu bakanlık ya da iktisadi devlet kuruluşu (KİT) kalmamıştır..
Müsteşarlık ve Genel Müdürlük mevkilerinden de daha yüksek görevlere kısa zamanda geçmeleri beklenmektedir..AID bütün çabalarını bu gruba yöneltmelidir..

1975
Richard Podol
Amerikalı Araştırma uzmanı..

*AID: Amerikan Yardım Teşkilatı
…………………………………………………………………

“Sivil toplum düzeyinde “Demokrasi İçin Sivil Toplum Girişimi” ne destek verilerek Türkiye’ de siyasi gündeme müdahale konusunda önemli bir adım atıldı..”

Can PAKER
TESEV Başkanı
Türkiye Ekonomik Ve Sosyal Etüdler Vakfı

…………………………………………………………………

Arkadaşım Coni’ye…

Ben..Memleketim...

Benim ulan bu memleket!
Taşıyla toprağıyla,
Yağmuruyla, karıyla benim..
Ben memleketim..

Haini de benim, cesuru da,
Fazlası da benim, kusuru da,
Vurulan canıyla benim,
Dökülen kanıyla benim,
Kışıyla, baharıyla benim,
Ben..Memleketim…

Hem solcu’ yum, hem sağcı,
Hem dindar, hem bağnazcı,
Hem efendi, hem serseri,
Ama bu yurdun isyancısı,
Bu yurdun askeri!

Sazıyla, sözüyle benim,
Azıyla özüyle benim,
Yüreği, gözüyle benim,
Ben memleketim! ..

Var mı ulan ötesi,
Benim bu memleket, benim!

Toplayın getirin silahlarınızı,
Lejyonlarınızı,
Kiralık katillerinizi..
Irz düşmanlarınızı,
İş birlikçilerinizi,
Misyon papazlarınızı,
Kan emicilerinizi,
Sermaye puştlarınızı..

Yetmez ulan gücünüz,
Yetmez!
Bu devran böyle gitmez!
Bileceksiniz!
Ve öğreneceksiniz,
Yanıldığınızı! ...

Benim ulan bu memleket,
Soylusu da benim, soysuzu da,
Van’ lısı da benim, Uşaklısı da,
Alevisi, Sünnisi,
Aydını, Ereni, Ümmisi,
Camisi, Sinegog’u, Kilisesi benim..
İyi belleyin aklınıza……
Ben Memleketim!

Kol kırılır,
Yen içinde kalır!
Benim kavgamdır bu,
Benim yaramdır..
Dirisi de benim, ölüsü de,
Koyunu da benim, sürüsü de,
Kadınıyla, çocuğuyla benim,
Nefesiyle, soluğuyla benim,
Zirvesinde doruğuyla benim,
Ben Memleketim! .....

Düşlerinize bile ağır gelir,
Gömülseniz,
Kusar sizi bu topraklar,
Sizinle yan yana durmaktan,
Ar eder şehitlerimiz, Ar!
Dönün kendi çöplüğünüze,
Dönün yokluğunuza,
Rezil medeniyetinize!

Şehirlisi, köylüsüyle benim,
İşçisi, emekçisiyle benim,
Ordusu, nöbetçisiyle benim,
Sürgünü, mahpusuyla,
Dargını, kırgını, küskünü,
Ve Sevdası,
Ve tutkusuyla…
Bakın yüzüme iyi bakın!
Ben memleketim!

Yoldaşı da benim, Kardaşı da,
Düşmanı da benim, Yardaşı da,
Öfkesi benim, sancısı benim,
Belası, devası, acısı benim,
Sizi de bilirim, kendimi de…

Siz alemin yüz karası!
Kolay geçer bu gönül yarası,
Şimdilik duyun,
O gün gösteririm!

Ben Memleketim……………..

.....................................................................................

Aslında hepimiz farkındayız bir çok şeyin..Sadece düşünce yoksulu olduk gün geçtikçe..Farkındayız aslında..Aynı baharı karşıladığımızın..Aynı suyu içip aynı gökyüzünü paylaştığımızın..Düşününce..Biraz düşününce hatırlıyoruz..
Mesela yıllar önce..Bahar sineması vardı belki sokağınızda..Yıllar önce mesela..Mektup yazabilen insanlardınız bir dostunuza, bir arkadaşınıza..Belki bir tek kanalınız vardı..Siyah beyazdı..Evet siyah beyazdı ama siz..Çok daha kolay fark edebiliyordunuz dışarıda ki yeşili, maviyi, kırmızıyı..Oysa şimdi..Ekranlar renklendi diye mi..Bu yüzden mi hayata siyah beyaz bakıyorsunuz..?

Kırmızı çoğalmakta.Birileri evinizin dışını,sokağınızın köşesini, tarlalarınızı, bahçenizi, iş yerinizi.. Düşlerinizi, gülüşlerinizi, sevincinizi, umudunuzu ve hatta alın terinizi kırmızıya boyuyor.. Farkında değil misiniz?

Aslında hepimiz farkındayız..Düşünsek..Biraz düşünebilsek..

Hepimiz bir kuşağın çocuklarıyız..Benim dönemimdekiler biraz donuk yetişti..Çünkü ben o Eylül gününde henüz sekiz yaşındaydım..Balkondan bakmak yasak değildi..Bakmıştım.. Ne bir çocuk sesi, ne bir kamyon gürültüsü, ne de bir kapı gıcırtısı kalmıştı..Babama sormuştum hatırlıyorum..
”Baba insanlar nerde? ”..Susmuştu..Sonra büyüdüm..On beşinde öğretmenime sordum.O gün.Ne olmuştu? .Baktım yüzüne..Gözleri dolmuştu..
Ama susmuştu..Evlendim..Çoluk çocuğa karıştım..Daha gençtim..Gençliğini duyduğum bir abi vardı kapı komşumuz..Çıkmazdı pek dışarı..Alışkanlık yapmış “içerde.” Fazla konuşmazdı. Bana Eylül’ü anlat dedim bir gün..”Bekle çocuk! ” dedi..”Farkına vardıkça anlayacaksın..” O gün ne demek istediğini anlamamıştım..Şimdi anlıyorum…

Belki de bu yüzden di..Ne tam bir sağ’cı, ne tam bir sol’ cu olabildim..Tıpkı sizler gibi..Çünkü tanıdığım insanların ve hatta okuduğum insanların bir çoğunun “dönüşmüş” olduğunu görüyorum şimdi..Biz o yenik, o parçalanmış, o susmuş insanların çocuklarıydık..Şimdi bu çocuklar bu koca ülkenin, bu cennet toprakların ağır işçileri..Ama o kadar cılız ki düşünebilme ve yorum yapabilme yetimiz..Bu akıl bu yükü kaldıramamakta..Peki ama bilenler nerde? Hani erdem sahibi olanlar, ülküsü olanlar, bilgisi, tecrübesi, ön görüsü olanlar..Onlar..O kadar az ki…

Aslında hepimiz farkındayız..Beni ürküten farkında olamadıklarımız..Vietnam bize çok uzak diye mi rahatız..Oysa Irak ne kadar yakınımızda..Somali de zenciler yaşıyor diye mi umursamazız..Oysa aynı onur olmalı değil mi kanımızda?

Türkiye’ de kurulan yüzlerce vakıf..Elbette içlerinde ayırdıklarımız vardır mutlaka..Ama ayırmaktan imtina ettiğimiz diğerleri..Onlara dışarıdan yapılan büyük para transferleri, içerde uyguladıkları “dış” kaynaklı vakıf faaliyetleri siyasal, ekonomik ve hatta stratejik müdaheleleri ne derece iyi niyetlidir.. Gerçekte.Ama gerçekte bu kurumlar kimin ve hangi amaçların hizmetindedir..Düşünmelisiniz..Siz.. Tek tek.. Her biriniz.. Çünkü her biriniz söz verdiniz..
Ve AND İÇTİNİZ…

Suçlamak gibi bir niyetimiz yok efendim..Bizim ki sıradan basit bir merak diyelim..Biz sadece düşünüyoruz..Çünkü bu toplum, düşünmeyi özlemiş bir toplumdur..Bunu da biliyoruz…Daha önce bir yazımda değinmiştim..Aziz NESİN haksızdır..Haksız olmalıdır.. Ve siz, onu yanıltmaya mecbursunuz…

Bundan sonra ben..Bu tür konuları işlemeye devam edeceğim..S/izdüşümler serisi çook uzun bir süre devam edecek efendim.”Hiç okunmasa”da devam edecek..Ve derinleşerek gidecek..”Düşününce” bu karara vardım..
Bu Eylül sancısı..Artık dinmeli..

Saygılarımla..

“Durumu düzeltmek için mutlaka Avrupa’dan öğüt almak, bütün işleri Avrupa’nın emellerine göre yürütmek, bütün dersleri Avrupa’dan almak gibi bir takım düşünceler belirdi..Oysa, hangi bağımsızlık vardır ki, yabancıların öğütleriyle, yabancıların planlarıyla yükselebilsin? Tarih, böyle bir olay kaydetmemiştir..”

6 Mart1922
Mustafa Kemal ATATÜRK

Uğur Deniz Ülkegül
Kayıt Tarihi : 25.2.2005 21:55:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Naime Erlaçin
    Naime Erlaçin

    Bir ömür boyu anlatmaya çalıştıklarımızı şimdi gençlerin dile getirmesi hoşuma gidiyor. Dinlemezler ama yine de konuşmaya devam et...Ben halen umudu yitirmiş değilim!...
    BİZ, BİZ'İZ....Gün gelir ve aslımıza rücu ederiz elbet.Tek güvencim de bu!...
    Sevgi ve dostlukla:))

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Uğur Deniz Ülkegül