şaki
Çakıcı’ya elbette sözüm yok
Hiç istemeden çıktığı
Ege’nin kocamış dağlarında
Köroğlu’nun mirasıyla
Osmanlı’ya kafa tutarak
Büyük engelleri aşıp
Adalete susamış insanlara
Kurtarıcı olmak kolay mı
Şimdikilerin martinisi bile yok
Nişan alıp ateş ettikleri
Ne kayaları ne de
Nişangah ağaçları bile yok
Sadece ihale alıyorlar
Üstelik de
Kapalı kapıların ardında
Al takke ver külah usulü
Seni beni bizi soyuyorlar
Gıkımız bile çıkmıyor
İçimizde açılan gediklerin
Haddi hesabı yok
Merkez bankası canlı tanık
Bir liraydı simit boyoz
Çok pahalıydı sahiden
Kemal Sunal gibi
Uzaktan ısırırdık
Olmayan dilimleri
Yemeye yemeye
Unutalı beri tadını
Şakiliği aklıma
Musallat edenler oldu
Ülkemin kaldırımlarındaki
Bitmeyen kuyruklar uzarken
Tenceresinde taş kaynatan
Gürsün’ün oğluysam eğer
Aç yaşarım yıllarca ya
Ama bir ömür boyu
Dağlarsız ve güneşsiz
İlla ki baharsız
Yaşayamam asla..1.4.23
Kayıt Tarihi : 2.4.2023 20:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ne çok eskidi,
Eskittik o değerleri..
Önce "ahlak" gitti!
Ar, edep aşındı,
Sonra "ver parayı, sorma kaynağını!"
Kimin parasını kime, sorma!
"Tüfek icad oldu mertlik bozuldu" derken,
Yoksulluk ve yolsuzluğu kullananlar
Atomdan daha tahripkar,
Unuttuk!
Maalesef "soyumuz azaldı" Yusuf Bey,
Tebrikler..
TÜM YORUMLAR (1)