+ Günce...?
- Efendim.
+Günce, yokluk neyle dolar?
-Varlikla Hâmerân, yokluk bir boşluk ise varlık onun ikmalidir
+Yani diyorsun ki; varlık yokluğu doldururken kendisi de mi tükenir bir yandan?
-Evet bu kural hem somut hem soyut yokluklar için geçerlidir.
Misal paran yoktur; olur, yokluğu doldurur ,fakat doldururken de tükenir.
Ya da yalnizsindir, bir dostun gelir yalnızlığın yokluğu dolar, zamanı geçince de gider ve o varlık yokluğa karışır işte o zaman.
+ Desene Günce, varlık da, yokluk da bir..!
-Ah Hâmerân, yek nizâm dizili abaküs boncukları gibiyiz .
Yerimizde sayarken bazen eksilir, bazen de bütünleniriz .
Eksilenle dolan şeyler aynı olmasa bile her boşluk dolar Hâmerân...Kutsi Nizam bozulmaz!
+Ne zaman bu bahsi açsam gözleri bağlanmış ihtiyar bir dolap beygirine benzetirim halimi...
Dön dolaş aynı yere gel, ne tuhaf mesele bu..!
-Dairesel mevzu...Neyse.
+Neyse..
Biliyor musun şu insanın içinde tutup diyemedikleri Allah biliyor ya, ömürden eksiltiyordur.
Ha bir de beklemek var tabi, her bekleyiş sancılandirir....
- Yanildin, ömürden eksiltmez.
Bilakis, insanın içinde tuttuğu ne varsa vaktini bekleyen tohum olur.
Peki, tohum nedir Hâmerân?
Aynı ağacın, aynı meyvenin devam eden hayatlari değil midir?
Ve her tohum filizinde vaktini bekleyen hayatlar yesermez mi, her sancı yeni hayata eş değil midir?
Kayıt Tarihi : 16.3.2024 12:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!