Saçlarında şimşek parçaları, dilinde kırağı,
Sen kimin yetimisin,
Kimi bekliyorsun durduğun yerde?
Sağır bir günün sonunda dilsiz bir gece
Sarıp sarmalıyor seni,
Gökyüzü gıcırtıyla kapanıyor üstüne.
Bak ömrün yarılandı,
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Kendi insanlığının altını kazanlar onlar sayın şair Fikret dostum..İnsanlığın hıyaneti içindeler… Dinci faşizan ağlamsını ne bilsin ki..
Faşizanın Hitler kuşağının bu sözleri sarf etmesi ırkçılıkla Avrupa hukukunda yargılanırken bizde ki utanmazlar, nerdeyse oh olsun diye ağlayamadığı şiir yazıyor… Bir de bilmem ne rumuzlu bir iki kişininde şiirli yorumunu şimdi okudum. Siz şu mantığa, taşlaşmış yüreklere bakın..
Yakmalarla, hakaretlerle ve ağlayamadığı şiirleriyle ve kimisi de Özel gibi tv karşısında faşistliği de sollar görüşleriyle güya prim yapıyor. Bundan daha büyük zavallılık olur mu? Ama kardeşim o yananlar senin yurttaşın, komşun,,belki de ekmek aldığın fırıncın, şiirini okuduğun şairin yakıldı diyoruz, insanlık adına tepkini ver..Adamın biri sandıktan ağlayamadığını beyan eden şiirini çıkartıyor… Öbürü dörtlüğünü konduruyor.. Diğeri haçlı seferleri hortlatıyor bir zümrenin üstünde…
Bunlarla herhalde kendilerinin sapıklık ve insanlıkla bağdaşmazlık yaşamından dolayı gündemi sapıtmak mı? Nedir..?
Güya benim kim olduğumu az çok biliyorlar ya: ‘Dinden Allahtan ahkâm keseninde hakkıdır özgürlük desem ya da yakılmasına hiddet ve şiddetle karşıyım…’... Adam diyecek ki dinimize saldırıyor.. İşte şartlanmışlık..illüzyon..ve depremler onlardan başlıyor..
Bu topraklara, insanlara 1000’li yıllarından önce öz konuştuğu Türkçeyi armağan ediyorken, onun konuştuğu Türkçe ile Adamın biri tv karşısına çıkıp bir toplum zümresine bu şiiri yazan ozana, insanlığa dair olmayan ne varsa kusuyor… Ve diyorsun ki..insanlığın bittiği yerde ne başlıyor..? Burada bu şiiri yazan günün şiirine konuk olan ozan yanarak katlediliyor… Ve o tv karşısında çıkan adam bu şiirin sahibi ozanın ruhuna hakaret etmediği söz kalmıyor… Bunun karşısında
eyvallah demeliymişiz… Nah sana..
Siz değil sayın Fikret Şahin ve belki ben de değil…Ve daha niceleri güzel inançlı ve inancıyla bu ülkenin gerçek sosyal, hukuk ve demokratik ölçümünü/yaşamını savunanlar da değil.. Gerçekten özellikle inancı temiz, dindar ve Allah’ını gerçekten seven insanların grupları, hareketleri evet ne zaman ki sizin ve şu benim yaptığımdan daha sert olayın üzerine gider, inançlarının en güçlü yanıyla insanlık adına yakılmaları kınar, ret ederler ve onlara karşı etten duvar örerlerse ancak yurdumuzda ekilen sevgi tohumlarının başakları açar, tarlaları oluşur, bereket verir kardeşliğe, her insanın vicdanıyla inancını yaşamasına ivme olur… Meselenin asıl özü de biraz da orada… görüşüm böyle..
Görülüyor ki kimi dostlarımız dahi, halen yürürlük deki aşılanan, sindirilen, korkutulan ve gerçektende işinden aşından olma tehlikesi taşıyan ortam gereği, olanlar karşısında yeterli duyarlılığı göstermiyorlar..; anlaşılacağı üzere oğluna, evladına, torununun başına bir şey gelebilir endişesiyle özgür tepki vermeden ve şiddetle olanları kınamadan dahi çekiniyorlar...
Ne diyebiliriz ki..canları sağ olsun…
Ama biliyorum ki burada da mutlaka ama yüreğinde ki sesiyle ya da bir dizelik alıntıyı buraya o hislerle ekleyişiyle, kendine has satırlarıyla, şiiriyle. Bir kelimelik sözüyle tepkisini verenlere de şükranlar olsun… sevgiler sizlerle olsun..
Fikret Bey,
Şiir hâlâ orada.
Ne söylenmek istendiği de çok açık.
Oradaki sözlere çifte standartla yaklaşmayın çünkü zaten orada vurgulanan çifte standardın ta kendisi.
(Kazara gördü iseniz az önceki mesaj size değildi. Dikkatsizlik sonucu aynı kişinin yazdığını düşünmüştüm. Sizi şimdiye kadar hep seviyeli bir karşı görüş mensubu olarak gördüm. Oradaki eleştirinize rağmen öyle görmeye devam ediyorum.)
Her neyse.
Biz eski kafalıların hâlâ devam ettirdiği bir âile ziyaretine çıkıyoruz. Çok işe yarıyor insanı böyle didişme sayfalarından uzak tutarak. Szilere de tavsiye ederim.
Şairin büyük eserini yürekten tekrar kutlayarak başlamak istedim.
Burada yazılan yorumlar toplumun bilinç ve vicdanının az da olsa bir aynasıdır düşüncesiyle etkilenmemek imkansız
ve bu yüzden değinmek istediğim konular var . Bu sayfaya saygısızlık ediyorsam affımı diliyorum tüm okurlardan.
İnanç ve düşünceleri her ne olursa olsun,insanları bu yüzden bu kadar gaddarca katletmek,insanlık değerleri taşıyan
hiçbir felsefe veya ideolojiye sığamaz. Yapılan bu insanlık dışı eylemi kınamak,lanetlemek benliğinde doğruları
barındıran herkesin doğal tepkisi olacaktır.
O veya bu önyargıyla,bu insanların bunu belki hak ettiğini ima eden en ufak bir düşünce,bir söylem kendi adalet
ve vicdanımızı masaya yatırıp incelememizin zamanının geldiğini gösterir.
Adalet ,insanlık değerleri birileri için başka diğerleri için bir başka olamaz.Böyle bir olayı,halının altına süpürmek
sadece gerçeklerden saklanmayı seçen romantik zavallıların takındığı bir tutum oalbilir. bu olayı insalığımızın
kanayan bir resmi olarak evimizin en görünür duvarına asmak,anımsamak ve ders almak ise bazılarının iddia ettiği
gibi ; yarayı deşmeye çalışmak,ortalık karıştırmak kesinlikle olamaz. Bunu ancak gerçeklerle yüzleşmekten kaçan
veya her ne kadar geçmiş gibi görünse de yaranın hala kanamakta olduğunu ,gereken dersin hiç mi hiç alınmadığını
bilen birileri söyleyebilir.
Madımak faciası sadece birilerinin sorunu değil tüm toplumun,insanlığımızın acıyan bir yarasıdır .Hiç bir doktor bir
hastalığı bakmadan,inkar ederek veya arkasını dönerek tedavi edemez. Onu inceler,tedavi yollarını arar ve bu
hastalık bilinmeyen,daha önce raslanmamış bir türse ;tüm doktorların,insanlığın görebilmesi gerekli bilim arşivlerine
ekler,halının altına süpürmez.
Bu olayı unutmak isteyenler,yürekleri kanamayanlar oturup çifte standartlarını,insanlığını,adalet kavramlarını
eleştirmenin zamanı gelmiş ve geçmiştir bilsin.
Buna benzer başka bir olay hiç anımsanmıyor da bu olay anımsanıyor diyenler sözüm:
Bu hiç bir zaman bu olayın anımsanmasını yanlış yapamaz,sadece buna benzer başka olayların da anımsanmamasını
yanlış yapar.
Ve ''Her fırsatta Sivas'a ağlayan edepsize
____Zorla değil, ne gözüm, gönlüm ağlayamıyor ''
diye buraya yazılar ekleyebilecek kadar zavallılaştığımız an ise belki toplum olarak ne kadar gerilere gittiğimizin,
duyarlı,adaletli,medeni bir toplum olabilmek için daha çok ama çoook yol almamız gerektiğinin bir göstergesidir.
Tüm insanlığa sevgi saygı dileklerimle.
Fikret Şahin
TAM PUANLA KUTLUYORUM
Karanlığı kullanmayı öğrenmelisin.
Yazısı akmış ıslak bir sayfa elinde,
Yara bere içinde morarıyor şiirlerin.
Şair bana mutluluktan söz etme,
Beyaz baston kullanan bir dille.
saygılar
KANI
Bin dereden sular gelse
Bir susuz gelir aklıma
Anılır olmasa, olsa
Birkaç söz gelir aklıma
Güneş bilene doğar gün
Bilmeyene her yarın; dün!
Yerde bir taş kadar ölgün
Telsiz saz gelir aklıma
Garb'ın popu, cazı gibi
Gölün ördek, kazı gibi
Esmer güzel nazı gibi
Naziniz gelir aklıma!
Bu da benden!
Hakaret konusunda dediklerinizi aynen size iade ettim Hakkı bey..
Niyetim ve özümde, amacımda hiçbir insanın, dindarın, inananın
Bir şahsın değil hakaret (onu evet altını bir kere daha çizerek size iade ediyorum), onlara saygısızlık etmeden dahi çekinirim…
Yazdıklarım, iyi okuyun, geneledir, haksızlığa, vicdansızlığa… Ya da en aşırı olarak beni, bizi şahsen kim olduğumuzu/olmadığımıza hüküm verir zihniyetleredir görüşlerim/yazdıklarım... Kardeşlik, hoş görü ve sevginin bizi farklılıklarda buluşturacağına inancımdır. Haykırıyorsam… Toplumdur meselem… Ona yöneliş, insan özüne devinimdir, alınan yoldur… Peki, bunlarla ilgili görüş, şiir, denemem doğal değil mi?
Demek ki eğer siz öyle algılıyorsunuz sorun sizin sorununuz…Ama hadi bir kere daha diyeyim..şahsınızla ilgili ne eleştirim (şu an harici) ne de bir yazınıza dayanarak..hayda.açılııııııın ben geldim ..bana nasıl bunu dersin bir boyutum yok…o da sizde… Şuraya yazdığınız o kavramlarla ilgili burada yaptığınız konuşmalara
hodri meydan gidin bakın hiç şey itirazımı; sen şusun busunu yazdım mı? O kavranmaları kendiniz inisiyatifli alarak/yazarak yerin dibine sokup, çürütebiliyorsanız, demek ki mertsiniz, yiğitsiniz ve yazıyorsunuz yani..yazın..
Peki, siz, şimdi burada kalkıp ta bana görüş belirtmeme ortaçağ zihniyetiyle neden yaklaşıyorsunuz ki? Kadı mısınız? Savcı mı, Hakim mi?
Siz alıngansanız her delikten..havadan bir anlam çıkartıyorsanız şahsınıza ben ne yapabilir mi ki? Hiç..koca bir hiç…
Vaktimi bir de sizinle uğraşmaya doğrusu hiç te harcama niyetinde değilim.. Ve bu size SON YANITIMDI..
Ne demek size ne benim ne yazdığımdan? Siz sabah akşam benim inancıma hakaret edeceksiniz ben susup sizi mi dinleyeceğim. Biraz olsun terbiyeli olun. Ben bu sayfaya bir tek defa kahrolsun Komünizm veya Komünizm şöyle kötüdür böyle kötüdür diye bir şey yazdım mı? Durup dururken Ateizme karşı bir şey bile bir defa olsun yazdım mı? Şiirde İsmet Özel mi anlatılıyor da günün konusu Komünizm ve İslâm oldu? Propaganda sayfası mı burası, şiir sayfası mı? Sizin hakaretlerinizi okumaya ben mecbur muyum?
Hakkı bey,
Size bir kere daha tekrarlıyorum…benim şahıslarla, sizin gibi tavuk edebiyatı yapanlarla hiç ama işim yok…Olmayacak.. Ve benim burada şu ana kadar hatta buraya gelesiye şu geri dönümü yapana kadar sizin şâhısınızla ilgili tek bir kelimem var mı? Size ne peki benim ne yazdığımdan? Size ne benim ideolojimden, siz ne benim inancımdan, bir inanç hakkında ki görüşümden? Evet o görüşümle sizin ümüğünüze bastım duygusunu mu verdim size?… Oturur kendi inancınızı adam gibi yazarsınız…
Size ne kardeşim benim yanmamdan, savaşımdan, yememden-içmemden… Kendi yumurtanı yumurtla, bağırarak mı, çağırarak mı? O sizin meseleniz…
Şimdi ben burada şu ana kadar ne zaman ilk inisiyatifi gösterdim de yok kardeşim sizi şudur budur dedim..?.. Gidin işinize..ve alın bundan önceki şahsıma yöneltilen yorumunuzu koltuğunuzun altına …güle..güle…
Mağdur edebiyatı yapanlara ve tüm dünyada yananların mağdur edebiyatı yaptıklarını sananlara da lanet olsun..
Son ilâve:
Beni şu kadar alâkadar etmiyor İsmet Özel'in neler döktürdüğü. Komünizm kabuk değiştirip evrim geçirmediyse İslâm'ın yanına yaklaşamaz. Yaklaşabiliyorsa da şereflenecek olam İslâm değil Komünizm'dir. İsmet Özel'in bu sayfaya hangi gerekçeyle ve kim tarafından taşındığına bakmak bile yeterli sayfayı karıştırmaya uğraşanın kim olduğunu görmek için.
Bu şiir ile ilgili 39 tane yorum bulunmakta