Rüzgarın Yırtık Yeri Şiiri - Metin Altıok

Metin Altıok
62

ŞİİR


203

TAKİPÇİ

Rüzgarın Yırtık Yeri

Saçlarında şimşek parçaları, dilinde kırağı,
Sen kimin yetimisin,
Kimi bekliyorsun durduğun yerde?
Sağır bir günün sonunda dilsiz bir gece
Sarıp sarmalıyor seni,
Gökyüzü gıcırtıyla kapanıyor üstüne.
Bak ömrün yarılandı,
Karanlığı kullanmayı öğrenmelisin.
Yazısı akmış ıslak bir sayfa elinde,
Yara bere içinde morarıyor şiirlerin.

Artık tutunacak kimsen kalmadı,
Nasıl biliyorsan öyle düğümle zamanı.
Bütün ölümleri gör,
Birini evlat edin kendine.
Oysa sen, boş bir kabın taş darası.
Yine de denkleştirip gidiyorsun hayatı.
Tuzağa yem, hançere bağ oluyorsun.
Zehire katıyorlar seni, şair ne duruyorsun
Gemilere bin, trenlere atla.
Kimsenin umursamadığı, hiçbir işe yaramayan
Kaldır şu gereksiz tanıklığı ortadan.

Ne
..........
..........

Metin Altıok
Kayıt Tarihi : 2.8.2002 00:45:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mehmet Kemal
    Mehmet Kemal

    Kanadı Kırık Bir Akşam

    Cevap Yaz
  • Deniz Ercivan
    Deniz Ercivan

    Şair hiçbir tansık bekleme,
    Dolaş yıkıntılar, çöplükler içinde,
    Sen ey gülünç ve deli mesih;
    Ölmeyi bilmediğine göre,
    Saçlarında şimşek parçaları, dilinde kırağı
    Pelteleşmiş yapışkan haçını
    Islık çalarak sokaklarda sürükle.

    Cevap Yaz
  • Neslihan Beyhan
    Neslihan Beyhan

    Saçlarında şimşek parçaları, dilinde kırağı,
    Sen kimin yetimisin,
    Kimi bekliyorsun durduğun yerde?
    Sağır bir günün sonunda dilsiz bir gece
    Sarıp sarmalıyor seni,
    Gökyüzü gıcırtıyla kapanıyor üstüne.
    Bak ömrün yarılandı,
    Karanlığı kullanmayı öğrenmelisin.
    Yazısı akmış ıslak bir sayfa elinde,
    Yara bere içinde morarıyor şiirlerin.

    Artık tutunacak kimsen kalmadı,
    Nasıl biliyorsan öyle düğümle zamanı.
    Bütün ölümleri gör,
    Birini evlat edin kendine.
    Oysa sen, boş bir kabın taş darası.
    Yine de denkleştirip gidiyorsun hayatı.
    Tuzağa yem, hançere bağ oluyorsun.
    Zehire katıyorlar seni, şair ne duruyorsun
    Gemilere bin, trenlere atla.
    Kimsenin umursamadığı, hiçbir işe yaramayan
    Kaldır şu gereksiz tanıklığı ortadan.

    Ne kadar tıkasan kulaklarını,
    Duymamaya çalışsan
    Göğsünde bir titreşimdir konuşmaları.
    Görmesen seslerden anlıyorsun.
    Kazdıkları çukuru, ördükleri duvarı.
    Çakılısın buzdan çivilerle
    Boynu bükük bir haçın üstünde.
    Yerde buluyorsun kendini her sabah,
    Yeniden gerilmek üzere,
    Saçlarında şimşek parçaları, dilinde kırağı
    Daha ne bekliyorsun durduğun yerde?

    Katmerli yalanı gördün, yalınkat gerçeği,
    Bilicinin ürpererek söylediği
    Sevgi gereksinimlerini gördün kimilerinin,
    Tırnaklarını denemek için
    Yılanın deri değiştirmesini,
    Gülüşün kurdunu, sineğini gözün;
    Yüreğinde bir ağaç gürültüyle devrilirken,
    Aksayarak yürüyen umudun arkasından
    Gülün kanayan hüznünü gördün.

    İşte tanıksın ölümün pazarlık ettiğine
    Toptan ve perakende,
    Pantolon ütüsünün keskinliğine,
    Bozulup bütünlenmesine paranın,
    Mevsimsiz bir çocuğun kekre yüzüne,
    Yabancı işçiliğine martının
    Deniz olmayan bir uzak ülkede,
    Daha binlerce, binlerce şeye.
    Yaz bunları ve imzala sana yetecekse.

    Bana delik deşik bir yürekle
    Pası küflü, çürümeyi söyle.
    Yangın yerlerinin katran gözyaşlarını,
    Bana göçüğün kırık kemiklerini,
    Sancısını suyun, rüzgarın yırtık yerini
    Ve bunlardan payına düşeni söyle.
    Ne kadarı kaldı babandan,
    Sen ne ekledin üstüne,
    Acının sana getirdiği ürem ne?
    Şair bana mutluluktan söz etme,
    Beyaz baston kullanan bir dille.

    İşte tanıksın daha nelere?
    Testi gömüyorlar göğsüne eskisin diye,
    Keçe gibi kimi zaman, parlatmak için
    Bakır kaplara sürüyorlar seni
    Şair hiçbir tansık bekleme,
    Dolaş yıkıntılar, çöplükler içinde,
    Sen ey gülünç ve deli mesih;
    Ölmeyi bilmediğine göre,
    Saçlarında şimşek parçaları, dilinde kırağı
    Pelteleşmiş yapışkan haçını
    Islık çalarak sokaklarda sürükle.

    Cevap Yaz
  • Namık Cem
    Namık Cem

    saygıyla anıyoruz..
    namık cem

    Cevap Yaz
  • Nadir Sayin
    Nadir Sayin

    Sivas’ta külümle kaldım


    Yaşamdır bir yanım diğeri ölüm
    İnsanlık aşkına yelimle daldım
    Eşitlik sağ yanım dengeler solum
    Halkın pazarında tenimle kaldım

    Umudum bitmez ki ötesidir ciyak
    Farkım düşünceyi usta bilmemdir
    Ümmetçi takıma yapsak bir kıyak
    Ekinsiz çölünde unumla kaldım

    İnsanlığa özdüm urgan saldılar
    Sofular aç öttü ruhu koydular
    Gerçeği diyince dürüm sandılar
    Derimi yediler serimle kaldım

    Bilin ki odunlar sazım yakılmaz
    Çekerim halay ses yerinde kalmaz
    Dumanımla barbar inine varmaz
    Sivas diyarında külümle kaldım

    Tenle bir yanarız bin pir doğarız
    Yobazlara gökten ateş yağarız
    Közümüzde türkü insan eseriz
    Kâbusundur bil ki sazımla kaldım


    Nadir Sayin

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (39)

Metin Altıok