Rüzgarın tonu Şiiri - Akın Akça

Rüzgarın tonu

Ne kadar sevdiğimi anlatamadım ağaçlara fısıltını.
Bir düş gibi.
Bekledim, bekledim
Ve beklememden sevinmedim.
Olsun ya,
Gurur bu işte olsun
Ya da böyle gurur olsun.
Büyük uğraş
Ve kazdığı yeri biliş.

Bir rüzgar esti K.Esat dörtyol şimdi;
Yağmur yağarken bir dava akşamı,
Bir edebiyatçı ile bir ülke gider
Gözükürken zindanın bekçisi.

Rüzgarın tonu belliydi.

`,Karanlık hayvanat bahçesinde
parmaklıkların çevrelediği kafesler içinde kıpırtı hiç yok
sardığı gecenin …

Ankara,
kararlarında ciddi diridir!

Çalılara saklanıp,
sarınıp
da gözleyen yokluğu ben olabilir miyim?

Kendisi ise sürgün, parmaklıkların;
Yine de kırıp açması gereken kafesi sen oluyorsun.

Kayaları yalayan kah ayakları
yalınayak ve damlacıklı çimler üstü koşturma sevinci
ordan bir yerlerden, ta karanlıklar içinden
bir denizlere varıyor yarlar altı nötr bakire kanı ecinni …

Ve vantuz,
nefes, açılıp kapanıyor yapıştırıcı akvaryum Japon,
saçılgan pervasız dudakları`,

Kendine vardıkça
Bana üşendin mi,
Öyle mi bana geldi yoksa?

Akın Akça
Kayıt Tarihi : 18.12.2005 06:32:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

TÜM YORUMLAR (5)

Akın Akça