Rüzgarın Oğlu Şiiri - Zehra Gaye

Barış AKARSU'yu bir çok kişi gibi bende ilk,Akademi Türkiye adlı yarışma programından tanımıştım.Benim dikkatimi,müziğinden ziyade mütevazi tavırları ve kendine yakıştırdığı tarzı çekmişti.O gün,işte star budur demiştim.Yarışmayı yeteneği ve insanların gönlünü fethederek kazanmıştı.Tabi birçoğumuz gibi bende bu birincilikten ötürü memnun olmuştum.Daha sonra,geçtiğimiz yaz,televizyonda yayınlanmaya başlayan Yalancı Yarim adlı dizide rol aldığını görünce dizinin ilk birkaç bölümünü izledim.Fakat bu birkaç bölümle dizinin koyu bir izleyicisi olup çıktım.Çünkü güldürürken düşündüren hoş bir hikayesi vardı.Ayrıca kendisi gibi genç bir yetenek olan rol arkadaşı,Merve SEVİ'ylede uyumlu bir ikili oluşturuyorlardı.Açıkçası severek ve gülümseyerek izliyordum.Taki 29 Haziran 2007 akşamı,o acı haberi alana dek.Barış AKARSU hastanedeydi ve durumu kritikti.O acı haberle hakikaten göğsümüze bir ağırlık çöktü.Her gün haberlerde bir ümitle,umut verici bir haberini bekledik.Ve yaşamdan her geriye gidişinde içimiz titredi.Nedendir bilmem? Barış AKARSU acıtmıştı hepimizi.Çünkü onun gibi insanlar kolay yetişmiyordu içimizde.Ve bu yüzden,onun gibi mesleğini gerektiği şekilde icra edip,kontrolü elden bırakmadan insanlarla bütünleşen bu genci,bu kadar erken ve genç yaşta yitirmeyi hazmedememiştik.Allah yakınlarına sabır versin....