Ah gene ben imkânsıza vurgunum
Ah gene ben kabuğumda durgunum
Ah gene ben sevda ile yorgunum
............ Tanrım bu gönülü, verenim sensin
............ Rüzgâra çattırıp, düşüren sensin.
Al bütün ömrümü kahvaltın eyle
Kat gönül aynana, fermanın eyle
Bir yaralım kuşum dermanım eyle
............ Rüzgâra çarptırıp, ezenim sensin
............ Kanımın içinde, gezenim sensin
Sen gökyüzü dersin, ben toprak derim
Toprağa ekilir, topraktan yerim
De aynam belli ki, bela da ser’im
............ Rüzgâra tutkumu sezenim sensin
............ Gönül zincirimi çözenim sensin.
Ben nasıl bilirdim, O yakın, uzak
Zalim kaderimde biter mi tuzak
Haddini aşan da, olur mu yüz ak
............ Şedideme boynum bükenim sensin
............ İçime lavları dökenim sensin.
Kalemsiz kâğıtsız, yürek çağlatan
Rüzgâr’a aşk ile yürek bağlatan
Şu Yılgın Yağmur’a yürek ağlatan
............ Tanrım yarınımı görenim sensin
............ Mazimi atimi örenim sensin.
Aşiyansız, 04.06.20 – 12.55 Y.Y.
Kayıt Tarihi : 4.6.2020 13:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!