Rüzgar Tan Şiirleri - Şair Rüzgar Tan

Rüzgar Tan

İnsan sadece bir kez 20 yaşına girer.

Aynı masada oturmuştuk da sen o genç edebiyatçıyla ilgilenmiştin Münevver.O çay boğazından ne güzel iniyordu öyle. Hiçbir kadın sigara içerken güzel olmaz ama sen bir başka oluyordun. Hiç ilgilenmiyordun benimle. Özenle taranmış ve pahalı bir şapka kondurulmuş o saçlara – o edebiyatçıya- ne çok şey söyledin.

Tamam kayda değer değildim. Uzun cümleler de kuramıyordum. Ruhuma sözlük işlemişlerdi de açılıp okunmuyordum. Üstelik zihnime vurulan cila her şeyi apaçık gösteriyordu.

Devamını Oku
Rüzgar Tan

dengeli yaşamak nedir bilmem ben
üzgünsem
ağlamam, çağlarım
mutluysam ışıl ışıl parlarım
öfkeliysem
bağırmam, yakarım

Devamını Oku
Rüzgar Tan


Sen bende neleri öpüyorsun bir bilsen
Herkesin perde perde çekildiği bir akşam
Siyah bir su gibi yollara akan yalnızlığı öpüyorsun
Ağzında eriklerin aceleci tadı
Elleri bulut, gözleri ot bürümüş ekin tarlası

Devamını Oku
Rüzgar Tan

…kırmızı. Sana sadece kırmızı demeliyim. Ben başaramıyorum kırmızı. Hatırlamak dışında bir mucizem yok. Bir şeye inandım. Bir şeye ve sadece bir kere ağlayarak dansettim. Oysa hayata bağlanmak için ayağa kalkmıştım.
Daha kolay yaşamalıyım. Metruk evlerde yaşayan ‘tam işte o kelimeydi’ dediğim insanların arasında..; daha kolay ama nasıl, onu da bilmiyorum. Aşk iki de bir ellerimi tutmak istiyor. ‘bir gün sen de cezanı çekersin’ diyor. Boşuna, ellerimi verme… Uyutmayacağım seni, ninniler büyütmuyor çünkü. Bahçende sıçrayan ağustos böcekleri hala saçlarımın içinde..; bir tek ben kanadım, bir tek sen gördün beni.
Artık özgürüm, öyle yalnızım ki……
Doğrum yok benim. Her yarım şey gibi.
Ne kederli, ne de mutlu.
Peki ya sen! Hiç hikayen yok mu senin?

Devamını Oku
Rüzgar Tan

Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin?
Hep böyle içinde uzak bir işik mi yanar?
Bakişlarinda beni dinlendiren bir şey var;
Kiyisindaymiş gibi en sakin denizlerin...
Bir yelkenliyim şimdi ben senin limaninda
Firtinalardan geldim sende dinleniyorum.

Devamını Oku